Charles Robert Darwin Sözleri

Charles Robert Darwin Sözleri ni sayfamızda bulabilir ve facebook, twitter, whatsapp üzerinden sevdiklerinizle ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.

Charles Robert Darwin Sözleri

“Hayatının bir dakikasını boşa harcamaya cüret edebilen biri, hayatın değerini anlamamıştır.”

“Bir insanın arkadaşlığı, onun değerinin en önemli ölçülerinden biridir.”

“Ahlaklı bir insan, geçmiş hareketlerini ve motivlerini, onların bazılarını onaylayıp, bazılarını onaylamayarak yansıtabilen kişidir.”

“Bilimsel bir insanın istekleri ve tutkuları olmamalıdır – tam bir taş kalpli olmalıdır.”

“Bir Amerikan maymunu, brandy içerek sarhoş olduktan sonra, bir daha o şişeye dokunmaz. Bu açıdan, birçok insandan çok daha zeki olduğunu söyleyebiliriz.”

“Kölemiz yaptığımız hayvanları, eşitimiz olarak değerlendirmek, hoşumuza gitmiyor.”

“Yüzyıllar ile ölçülecek kadar uzun olmayan bir zaman sonra, insanlar bütün dünyadaki yerel halkları katledecek ve onların yerini alacaktır.”

“Gelecek, eğer çocuklarla çevriliyse, günümüzden ne kadar da üstündür!”

“Gerçekleri gözlemleyen ve sonuçlar çıkaran bir çeşit makinaya dönüştüm.”

“Kendimi, her şeye gücü yeten ve çok sevgili olan bir Tanrı’nın, nasıl olur da tırtıl yavrularının vücutlarına yumurtalarını bırakarak onların canlılığıyla beslenen parazitleri nasıl olup da yarattığına inandıramıyorum.”

“Ben bu, her küçük değişimi, eğer ki yararlıysa koruyan prensibe, Doğal Seçilim adını veriyorum.”

“Son zamanlarda Shakespeare okumaya çalıştım ve inanılmaz derecede sıkıcı buldum; öyle ki beni kusturdu.”

“Aptalların deneylerini çok severim! Öyle ki, kendim de, hep yaparım!”

“Eğer ki fakirlerin dramı doğanın yasalarından değil de, bizim devletlerimizden kaynaklanıyorsa, günahın en büyüğü bizimdir.

“Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.”

“Uzun insanlık (ve hayvanlık) tarihinde, iş birliği yapmayı öğrenenler ve en etkili biçimde iletişim kuranlar, hayatta kalmışlardır.”

“Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan.”

“İnsan; kıllı, kuyruklu, dört ayaklı olan ve ağaçlarda yaşayan (arboreal) bir türden evrimleşmiştir.”

“Bütün türlerin ayrı ayrı yaratıldığını öngören bilindik iddiada, hiçbir bilimsel yan bulunmamaktadır.”

“Aklahi kültürümüzün en üst noktasına, düşüncelerimizi kontrol etmemiz gerektiğini anladığımız vakit ulaştık.”

“Her şeyin başlangıcı, bizim için şu etapta çözülemezdir; bu sebeple ben de, olunması gerektiği gibi, bu konuda agnostik kalıyorum.”

“Bir hatayı yok etmek, çoğu zaman, yeni bir doğru ya da gerçek bulmak kadar iyidir; hatta bazen, daha iyidir!”

“Bütün uyduların,  gezegenlerin, güneşlerin, evrenin; hatta evren sistemlerinin, yasalarla kontrol edilmesine izin veriyoruz; ancak en ufak bir böceğin, özel bir sebeple, bir güç tarafından, bir seferde yaratıldığına inanmak istiyoruz.

“Ne olursa olsun, insanın, atalarının izini bir damga gibi taşıdığını kabul etmemiz gerekmektedir.”

Bir cumhuriyet, adalet ve onur ilkelerini kafasına yerleştirmiş bir insan kitlesine sahip olmaksızın sağlanamaz.

Belki de eğer “bir maymundan geldiğimiz” gerçeğini kabul etseydik, tarih boyunca birçok yıkıma sebep olan o yıkıcı primat dürtülerini daha kolay bastırabilirdik.

Zevk ve acıyı, mutluluğu ve ıstırabı hissetme kabiliyetleri esas alındığında, insanlar ve hayvanlar arasında fark yoktur.[1]

Kölemiz yaptığımız hayvanları, eşitimiz olarak görmek istemiyoruz.[2]

Bir saatlik bir zaman bile kaybetmeye cesaret edebilen bir kimse yaşamın önemini kavrayamamış demektir.

Bir insan hem Tanrı’ya hem de evrim fikrine inanabilir. Bundan şüphe edilmesi bana saçma geliyor.

Din ve bilimin birbirinden ayrı tutulmasını pek anlayamıyorum. Ama şundan eminim ki bu iki ekolün birbirine bu kadar acımasızca saldırması için hiçbir sebep yok.

En aykırı fikirleri savunduğum zamanlarda bile, Tanrı’nın varlığını inkar edecek bir ateist olmadım.

Hayatın başlangıcına ait gizem bizim tarafımızdan çözülemez; o yüzden ben kendi adıma agnostik kalmaktan memnunum.

Gördüğüm en olağanüstü çalışan işçiler; Şili’deki maden işçileri, yalnızca sebze yerler (ayrıca bazı baklagil ve tohumları).[3]

Eğer ki hayatımı baştan yaşayabilseydim, kendime her hafta en azından bir kez biraz şiir okuma ve biraz müzik dinleme kuralı koyardım.[4]

İnsan kibirle kendini müthiş bir başarı olarak görür, ilahi bir varlığa layık gibi. Ancak bence kendisinin hayvanlardan geldiğini kabul etmek daha saygıya değer bir şey.

Sen bir ilahiyatçısın, ben ise doğa kanunlarıyla uğraşan bir bilginim. Bu iki alan, birbirlerinden farklı ve ayrı şeylerdir. Ben olayları araştırır ve bilimsel gerçekleri keşfetmeye çalışırım; fakat bunu yaparken İncil’e bakmam ve dayanmam ve bu tür kitaplarda söylenenlere aldırmam.[7]

Varolan, türlerin en güçlüsü değildir, en zekisi de değildir. Hayatta kalan, değişime en çok ayak uydurabilendir.

Hakkında söylenenler

Kalıtım bilimi konusundaki çalışmalarım su götürmez bir şekilde gösterdi ki Darwin canlıların uzun bir zaman alarak doğal seçilimle nasıl meydana geldiğine, ortak bir atadan nasıl türediğine ilişkin söylediklerinde haklıydı. Darwin’in moleküler biyoloji bilmediği düşünülünce onun ne kadar ileri görüşlü olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi DNA’nın dijital koduna ulaştık ki bu evrimin en sağlam kanıtı. – Francis Collins [8]

Ben o zamanlar ‘aceleci bir delikanlıydım’. Darwin ise, derhal kişisel ün sahibi olmaktansa keşfettiği gerçeğin tam bir ispatını arayan sabırlı ve itinalı bir öğrenciydi. – Alfred Russel Wallace


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir