Salah Birsel Sözleri

Salah Birsel Sözleri sayfamızda Salah Birsele ait tüm sözleri ve özdeyişleri sayfamızda bulabilir, facebook, twitter, whatsapp üzerinden tüm sevdikleriniz sozlersitesi.com ile ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.

Salah Birsel Sözleri

Çok okuyacaksın, çok yazacaksın. Fransız eleştirmenlerinden Alain’in öğrencisi André Mourois’ya salık verdiği şeyi sozlersitesi.com uygulayacaksın. Usta yazarların kimi yazılarını alıp, noktasına, virgülüne varınca kopya edeceksiniz.

Sanki İstanbul bir güzel bahçe olup bu evler de onun güzel çiçekleriydi. Bu çiçekler sonbahar rüzgarlarıyla soldu.sozlersitesi.com İstanbul güz mevsiminde yalnız yeşillikten oluşan bir çayıra dönüştü.

...”Ben dostluktan çok dostluk sözünden irkilirim”...

Tarih kitaplarında zorbaların kendi gönülleriyle baskılardan vazgectiğini okuyamazsınız.

Türkiye’nin kurtulması , kalkınması için birtakım zorbaların ,her türlü işten ellerini eteklerini çekmeleri gerekir.Ama bu bir çözüm biçimi değildir. Birde kendini beğenmişler, kendinden başka kimseyi sevmeyenler, yani ekin itleri de raflara kaldırılmalıdır.

İçten mektuplara benim de ihtiyacım var.

Yaşarken elde edilebilecek, elde edildikten sonra da korunabilecek şeylerin en güçü dostluktur kanımca. Gerçi iki kişi arasında, en yakın iki kişi arasında kurulan şey dostluk mudur, o da çok su götürür ya, neyse biz gene dostluğun önemli bir şey olduğu sozlersitesi.com üzerinde direnelim. Yoksa, insan Sokrates gibi «Dostlarım, dostluk diye bir şey yoktur» dedi mi dünyada yapayalnız olduğunu açığa vurur ki yalnızlık bir yerde güçsüzlüktür. Ama bir yerde de güçtür, başarıdır, utkudur.

Bugünlerde, bu düşünceler beni kitaplarımı eksiltmeye yöneltti. Kitapları tarıyor, işime yaramıyacak olanları eşedosta armağan ediyorum. Amabütün zorlamama karşın üç beş kitabı geçmiyor. Çünkü, sozlersitesi.com çünkü işe yaramayan kitap diye bir şey olmadığını bir kez daha anladım.

Anılar bizim dışımızda kurulu bir dünyanın şakşağıdır. O dünyada bir zamanlar biz de yaşamışız ama, şimdi kapısından eğilip baksak o içerdeki bize benzeyen insanın biz olmadığımızı görürüz. Hele yıllar geçip o dünyadan çok ilerde kaldığımızda insan bütün bütüne https://sozlersitesi.com/salah-birsel-sozleri/ gariplik duyuyor. Yani yabancılaşıyor. Şakşağı kafamızda bulduğumuz anda ise ayılıyor, sozlersitesi.com kendi varlığımız üzerinde düşünmeye koyuluyoruz. Diyeceğim, anılar bizi kendimize getiriyor, filozoflaştırıyor.

“Yazımızın bu noktasına geldiğimize göre paf ve puftan da açmamız gerekiyor. Çünkü, faşoculuğun at oynattığı yerlerde yapılacak tek şey, fosur fosur paf ve puf tüttürmektir.”

Uyanık bir okur şunu bilmelidir ki, bir öykünün doğruluğu ya da güzelliği sonuyla hiç ilgili değildir.sozlersitesi.com Ama benim öyküm yüzdeyüz doğrudur da…

Tarih kitaplarında zorbaların kendi gönülleriyle baskılardan vazgectiğini okuyamazsınız.

Kimdir?

Asıl adının Ahmet Selahattin olduğunu söyleyen Birsel, 14 Kasım 1919’da Bandırma’da doğdu. İzmir Erkek Lisesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğrenimlerinden sonra, İstanbul Nişantaşı Ortaokulunda Fransızca öğretmenliği yaptı.

Bankacılık, iş müfettişliği, Edebiyat Fakültesi Kitaplık Müdürlüğü görevlerinde çalıştı, Ankara’da Türk Dil Kurumu Yayın Kolu Başkanlığı görevlerinde çalıştı.

Ankara Üniversitesi Basımevi Müdürlüğü’nden emekli oldu. Salah Birsel; şiiri duygunun baskısından kurtarıp zekanın ürünü yapmak ister. Her şiirinde yeni bir ses; yeni bir yapı kurmaya çalışıyor. Ona göre: ’’Bir şiir. Yalnız o şiire giren değil, bir de girmeden kelimelerden meydana gelir. Bir şiirin güzelliği, kendi dışında bıraktığı kelimelerin sayısıyla doğru orantılıdır. Bir şiir göründüğünden çok daha başka bir şeydir. Bir şiirin güzelliğine, düzen örgüsüne hemen varılamaz.

Okuyucunun şiire ulaşabilmesi için şiiri tekrar okuması, kendisi günlük etkilerin baskısından kurtarması, ruhunu arıtması, yıkaması, bir düzene sokması lazımdır.

Duygulu şairi değil usta şairi, lirik şiiri değil, zeka şairini savunur. Şiirin fikirlerle değil, kelimelerle yazıldığını da bildiği için ‘’şair,kelimelerin üzerinde çok durmak, az bilineni de, yığınların diline yerleşmiş olanı seçmek zorundadır’’der. Şiirlerinde bu görüşler yansır.

Salah Birsel : 1937’de ilk şiirinin ‘’Gündüz’’ dergisinde yayınlanmasından sonra 1941’de bugünkü şiir alanına girer. Şiirin bir yapı işi, şairin ödevinin güzel, başarılır biçimler kurmak olduğu görüşüne varır.

Bu anlayışla Varlık, Türk Dili, Seçilmiş Hikayeler, Yeditepe dergilerine yazar. 10 Mart 1999 tarihinde İstanbul ‘da ölen Salah Birsel ‘in mezarı Feriköy Mezarlığı’ndadır.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir