Yunus Emre Sözleri Türk dünyasının en büyük şairi Yunus Emre’den en güzel sözleri sizler için bu sayfada hazırladık. Bu sayfada yer alan Yunus Emre’nin en güzel sözlerini sevdiklerinizle dilediğiniz gibi facebook ya da twitterdan paylaşabilirsiniz.

Yunus Emre Sözleri

Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.

Olsun be aldırma Yaradan yardır… Sanmaki zalimin ettiği kârdır… Mazlumun ahı indirir şâhı… HERŞEYİN BİR VAKTİ VARDIR…

Dervişlik olsaydı tâc ile hırka Biz dahi alırdık otuza kırka…

Eğer, İlerde Birgün KEŞKE Demek İstemiyorsan, 3 Şeyi Doğru Seç! EŞİNİ, İŞİNİ, ARKADAŞINI.

Maharet güzeli görebilmektir,Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, Alem herkes bilsin ki şunu; En büyük ibadet SEVEBİLMEKTİR…

Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.

Biz gelmedik dava için, Bizim işimiz sevda için, Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldik.

Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin’ yüzün’ yumaz değil.

Sabır saadeti ebedi kalır Sabır kimde ise o nasib alır.

Kırma dostun kalbini; Onaracak ustası yok. Soldurma gönül çiçeğini; Sulamaya ibrik yok.

Ey hayat ırmağından su içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidiyor. Ben hep seninim diyordu, şimdi neyi buldu da gidiyor?

Kalem eğri dilli, mürekkep siyah yüzlü, kağıt iki yüzlü! Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım?
zulum ile abad olanin akibeti berbad olur.

Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.

Kırk küpü yerden göğe dizseler, ortadan birini çekeler, var sen seyreyle gümbürtüyü.

Elif okuduk ötürü Pazar eyledik götürü Yaratılmışı hoş gördük Yaratandan ötürü.

Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için…

Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. sozlersitesi.com Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.

Benlik davasını bırak Muhabbetten olma ırak Sevgi ile dolsun yürek Hoşgörülü olmaya bak…

Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.

Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.

Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.

Eğer hor eğer hürmet Kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı Yemeğe kim gelir.

Bu dünyaya inanma, Vefasın bulam sanma. Ömrün veren ziyana, Çoğu pişman içinde.

Ne varlığa sevinirim, Ne yokluğa yerinirim. Aşkın ile avunurum ; Bana Seni gerek Seni.

Eğer Bir Müminin Kalbin Kırarsan Hakka Eylediğin Secde Değildir.

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır…

Sabah mezarlığa vardım, Baktım herkes ölmüş yatar, Her biri çâresiz olup, Ömrünü yitirmiş yatar.

Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.

Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.

Çok söz hamal yüküdür.

İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen, Bu nice okumaktır.

Aşık olamayan adem benzer yemişsiz ağaca.

Aşk aşıkı şir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder

Dervişlik baştadır, tacda değil. Kızdırmak oddadır, sacda değil.

Beni bende demen bende değilem, Bir ben vardır bende benden içeri.

Benim uçmak neme gerek, her giz gözüm ona bakmaz.

Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.

Ete kemiğe büründü, Yunus deyu göründü.

söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı bal ile yağ ede bir söz.

Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.

Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.

Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.

Benim bir karıncaya ulu nazarim vardır.

İlim, kendini bilmektir.

Dünyada dertsiz baş olmaz. Derd’olanın ahı dinmez.

Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri. İsteyene ver onları, bana seni gerek seni.

Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.

Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül, yahut diken. Ya hayattır, yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş. Kahrın da hoş, lütfun da hoş.

Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.

Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa erinirim, aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni…

Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler.

Olsun be aldırma Yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır.

Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.

Aldanma dünya malına zehir sunma balına düşüp dünya hayaline dalma gözüm bundan sonra.

Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.

Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağt ikiyüzlü. Şİmdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.

Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.

Bir avuç toprak biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim işte buyum ben.

Aşk aşıkı şir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.

Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak, sevgi ile dolsun yürek, hoşgörülü olmaya bak…

Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.

Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.

Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.

Eğer hor eğer hürmet kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı yemeğe kim gelir.

Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.

Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü, Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü.

Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.

Bu dünyaya gelen gider. Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır.

İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.

Söze târîh yedi yüz yediydi, Yunus cânı bu yolda fidîyidi.

Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.

Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende benden içeri.

Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.

Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.

Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.

Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim. Aşkın ile avunurum; bana seni gerek seni.

Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.

Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin, yüzün, yumaz değil.

Mansur’um, uş dâra geldim, Yusuf’um, pazara geldim. Aslanım, şikâra geldim, velâkin yatağım orda.

Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.

Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül yahut diken. Ya hayattır yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş… Kahrın da hoş, lütfun da hoş.

Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.

Ey hayat ırmağından su içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidiyor. Ben hep seninim diyordu, şimdi neyi buldu da gidiyor?

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir