Muhammed Ikbal Sözleri sayfamızda Muhammed İkbale ait tüm sözleri bulabilir ve facebook, twitter, whatsapp üzerinden tüm sevdikleriniz ile ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.
Muhammed Ikbal Sözleri & Hayatı
İkbal, Pakistan’ın millî şairidir. 1905’te öğrenim için gittiği Avrupa’da üç yıl kaldı ve düşüncelerinde büyük değişiklikler oldu. 1908’de Lahor’a dönerek Felsefe ve İngiliz Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
1923’te İngilizler kendisine “Sir” ünvanı verdi. Bu arada, meşhur şarkiyatçı İngiliz Sir Thomas Arnold ile tanıştı, kurduğu yakın dostluk İkbal’in düşüncesini etkiledi. Onun tavsiyesi üzerine Avrupa’ya gidip, burada felsefecilerden ders gördü. Bütün bunlar İkbal’in üzerinde büyük tesir yaptı. Ehl-i sünnet âlimlerinin tuttuğu doğru yolu bırakıp, Batılı müsteşriklerin metotlarına kaymasına sebep oldu.
İslâmiyet karşısında felsefe ve aklı ön planda tutan bu metotlar, İkbal’in düşünce ve fikirlerini de şekillendirerek, din konusunda kendine mahsus ve İslâm âlimleri tarafından reddedilen görüşler öne sürmesi neticesini de beraberinde getirdi.
İkbal’in İslâmda dinî düşüncenin yeniden kuruluşu adıyla tanınan, 1928’de Madras İslâm Derneğinin kurslarındaki konuşmaları, reformcu görüşlerle doludur. Onun bu reformcu görüşleri, İslamiyet’in nakil yoluna ters oluşu sebebiyle, âlimlerce kabul görmedi.
Eserlerinde, Abduh ve Efgani gibi mason reformcuların fikirlerine genişçe yer verdi. İkbal’in şahsiyetinin en önemli taraflarından biri de, İngilizlerin arzusuna uygun olarak, bağımsız Pakistan’ın kuruluşu için yaptığı çalışmalarıdır.
İngilizler, Pakistan’ı Hindistan’dan ayırıp küçük lokma hâlinde yutmak istiyorlardı. İkbal, 1931 ve 1932’de Londra’da yapılan toplantılara delege olarak çağrıldı ve burada da aynı fikri destekler konuşmalar yaptı. Yazdığı makale ve mektuplarda da ısrarla aynı fikri işledi.
İkbal, Cinnah’a yazdığı mektuplarda; İngiliz hükümetinin, Hindistan Müslümanlarının Pakistan adı altında ayrı bir devlet kurmalarını istediğini belirtti. İkbal’in bu çalışmaları, takdirle karşılanıp bağımsızlığın sembol şahsiyeti sayıldı.
Ölümünden 9 yıl sonra 1947’de Pakistan bağımsızlığına kavuştu. Bu bağımsızlık, Hindistan’da bir türlü tam hâkimiyet kuramayan İngilizlerin, Müslümanları parçalayarak hem Pakistan’a, hem de Hindistan’a daha kolay hâkim olmak için takip ettikleri bir siyasetin neticesidir. (Y. Rehber Ans.)
Muhammed Ikbal Sözleri
Aşk kılavuz istemez, tek başına yol alır.
Ahmağa yüz, aptala söz vermeye gelmez.
Devletler şairlerin kalbinde doğar, politikacıların ellerinde büyür ve ölürler.
İnsana sığabilene kainat, kainata sığamayana insan derim.
İlim, apaçık bir sualdir. Aşk ise gizli bir cevaba benzer.
Hiçbir köpek görmedim ki, başka bir köpeğin karşısında baş eğsin.
İnci deniz dibinde; Çerçöp çıkmış sahile.
Kadeh olmadan şarap içilmez, amma bil ki İnsanı sarhoş eden şaraptır kadeh değil.
Sen yırtıcı şahinsin kafes ile sakın arkadaş olma! Davran aç kanadını ta ufuklara süzül.
Şahin ölü sülün avlamaz.
Tehlike, kudreti imtihan eder.
Mevlânâ, aşkın rehberidir; sözleri susuzlara çeşme, vücudu vecd-ü heyecandır.
Rûmî’yi takip ediniz, o nereye giderse siz de gidiniz ve bir müddet başkalıkları terkediniz.
Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır.
Uykuyu hafif bir ölüm, ölümü de ağır bir uyku bil.
Hayat bir şaraptır ki, en acısı en iyisidir.
Aynı gökte uçarlar, lakin karganın dünyası başka, şahininki başkadır.
Visal sevgiyi öldürür.
Sen ki Allah’ın bak diye hitab ettiği varlıksın. Niçin bu yoldan körler gibi yürüyüp geçiyorsun? Bahar rüzgârı gibi güllerin üzerinden geçip gitme, gülistanın mânâsına dal.
Hâşâ ben ölümden korkmuyorum. Çünkü ben Müslümanım. Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır. Hakikaten ölüm ebedîyet âlemine açılan ilk perdedir. Son Sözleri.