Büyüleyen Sözler Çok güzel büyüleyici sözler hazırladığımız bu sayfamızdaki sözleri çok beğeneceğinizi ve bu güzel büyüleyici sözlerden birini arkadaşlarınızla facebook ya da twitterdan paylaşacağınızı düşünüyoruz.
Manşet: Çekemezsen gülün nazını ne dikene dokun ne gülü incit. Sahrada Mecnun değilsen ne Leyla’yı çağır ne de çölü incit.
Büyüleyen Sözler
Bana yüreğinle gel, bahanelerinle değil.
Sana sadece gözyaşlarımı haram etsem cennet hayalin olur.
Yalnız olmak yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.
Beni düşmanımın kötülüğü değil, dostumun sinsiliği korkutur.
Sahip olmayı istiyorsan önce ait olmayı öğreneceksin.
Okşayan ellerin kıymetini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler.
Her şeyi içine atarsın da kendini atacak yer bulamazsın.
Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
Maşuğun nurlu bakışı aşığa fer, yanan yüreğine merhem olur.
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi bu kadar güzel kokar?
İstediğin olmuyor diye üzülme. Ya daha iyisi olur ya da hayırlısı budur.
En delikanlı mevsim kıştır. Yüzüne yüzüne vurur yalnızlığını.
Ve bir gün kalem diyecek ki; bu kadar yazdığın yeter! Artık çiz gitsin…
Duygular asla kendi eceli ile ölmez. Mutlaka bir katili vardır.
Gidenin arkasından nokta koyun ki, gelecek sozlersitesi.com olanın ismi büyük harfle başlasın.
Çakallar güçlerini kalabalıktan alır. Aslanlar ise yalnızlıktan.
Görücü usulü bir aşk istiyorum. Gördükçe göresim gelsin, görmeyince ölesim.
Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller, size pahalıya patlar.
Herkesin bir sonbaharı vardır. Kiminin yaşamadan yaşlandığı, kiminin yaşlanmadan yaşadığı.
Terk etmek kolaysa senin için, el sallamak zor değil benim için.
Bazen sorarlar, “hayatında biri var mı” diye. Hayatımda biri yok. Birinde hayatım var.
Yeter ki taşımayı bil. Ben sana bir değil bin güzel anlam yüklerim.
Bencillik, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarına da kendisi gibi yaşamayı önermesidir.
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.
Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.
Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız bu aşktır.
Gitmek istiyorsa, bırakacaksın. Gitsin! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?
Yağmurlar düşünce tenime her damlayı sen sanıp aşk bildim. Ve biliyor musun gölgeni bile çok özledim.
Senin gülüşün bana cennetten atılan ekmek kırıntısı gibiydi, ben ise bir serçe, karın tokluğuna sevdim seni.
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insani, eskiden “hiç bitmesin” dediğin günlere, keşke hiç yasamasaydım dersin.
Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.
Seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın. Çünkü ben de seni tanıdıktan sonra kendime hiç rastlamadım.
Durma, çabuk gel, gelmem deme. Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum, senin şanına sadece gelmek yaraşır.
Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
Nedâmet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle duâ ve tevbe et! Zira çiçekler, güneşli ve ıslak yerlerde açar!
Varlığın bana yetmiyorken, yokluğunla avunmak zorundayım! Ya al götür kalanımı. Ya da gel, tamamla eksik kalan yanımı.
Bir cam parçası kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla ortalığa saçılır… Peki ya bir kalp kırılırsa?
Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda, ardımda bir yürek yükü rüzgâr. Ne zaman sevmeye koyulsam, doğrulup çoğaldı ayrılıklar.
Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu… Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.
Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek… Ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi; bir lokmada iki mutlu insan demek!
Senin aşktan yana nasibin varsa; dokunsan da yanacaksın dokunmasan da. İyi bil ki; bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta.
Ey temizlik örneği, sen gitme kal! Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan, anlamaz olgun adamdan bil ki, ham, söz uzar, kesmek gerektir vesselam!
Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinle de söyle. Kalbinden geçmeyeni diline değdirme.
Ve bir gün her şeye sen de alışacaksın. Dilin varmayacak yalnızım demeye. Unut artık bildiğin bütün şarkıları. Yalnız yaşa ve sozlersitesi.com hazırlan yalnız ölmeye.
Vur kadehi ustam bu gecede sarhoşuz. Kalan sağlar bizimdir acıdan mayhoşuz. İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze. Bundandır böyle dibe vuruşumuz.
Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa; Rabbine dönüp: “Benim büyük bir derdim var” deme. Derdine dönüp: “Benim çok büyük bir rabbim var” de.
Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın keşke yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım keşke senin adın yalnızlık olsaydı ve ben hep yalnız kalsaydım.
Kucağın güllerle doluydu senin, ayın on dördü bir yüzün vardı. Kopup halkasından dostlar meclisinin, o aşağılık, o bayağı yere sen, o karıncaların, yılanların yanına ne oldu, nasıl oldu da gittin?
Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
Anlarım sanırsın gam kederimi. Dikenli yollara sen alıştırdın. Bakma boyun büküp hep sustuğuma… Aşka dil dökmeye sen alıştırdın. Firari ne bilsin gül ve goncayı. Gül diye dikene sen alıştırdın. Umutla sevmiştim seni bunca yıl. İflah olmaz derde sen bulaştırdın.
Ey gönül; ille de birini seveceksen dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever ama sen asıl görmediklerini seveceksin. Sözde değil özde aşk istiyorsan elbet tene değil cana değeceksin.
Ey benim cennet gözlüm, sen benim dua etmeme sebep olansın. En tılsımlı, en riyasız, en içten duamsın. Beni ben yapan aşksın. Kalbim en büyük sığınağın olsun yâr, sen besmele ile başlayan sevgime yakışanımsın, nakkaşımsın, mahşere kadar tutacağım sevda orucumsun. Sen benim içten içe kanayan en derin yaramsın. Ne kadar özlendiğini bir bilsen, yokluğundan utanırsın!