Ahmet Haşim Sözleri Bu sayfada hiçbir yerde bulamayacağınız en güzel Ahmet Haşim sözlerini bulacaksınız. Bu sayfamızda yer alan anlamlı Ahmet Haşim sözlerini paylaşımlarınızda kullanabilirsiniz. Bu etkileyici Ahmet Haşim sözlerini whatsapptan yazabilir, facebook ve twitterdan paylaşabilirsiniz. Sayfamıza sizler de güzel sözler ekleyebilirsiniz. Bize ulaşmak için yorum bölümünü ya da iletişim bölümünü kullanabilirsiniz.
Ahmet Haşim Sözleri
Günümüzde aşık olan, sevdiğinden karşılık göremeyen kişidir.
Sen sevmeyi bilmedin ki ölmeyi bilesin. Çünkü sevmeyi bilmeyenler ölmeyi de bilemez.
Yarin dudaklarından bana ulaştırılmış olan bir ateştir bu güller.
Nasıl ki yaşlılık ölüme götürüyorsa aşkta yaşlılık gibidir, esir aldığı bedeni ölüme götürür.
Güzel kelimesi sıklıkla yalan söyleyenlerin en sevdiği kelimedir.
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak.
Gün doğduğu zaman neşe ve umut ortaya çıkar.
aklın en iyi çalıştığı zamanlar bedenin işi bitmiştir, neredeyse yürüyecek hali yoktur.
Aşk her gün aynı devam ederse bir gün değiştirilmesi gerekir.
Havâda bir gölü tanzir eder semâ bu gece onun böcekleri gûyâ nücûmdur yekser…
Tüm acıların geceleri çare bulduğu bilinmektedir.
Namus, insanların yaşadığı çevreye göre değişen kararsız bir olgudur. Bu yüzden kimin namusIu kimin namussuz olduğunu çözmek zordur.
Bir hayat o kadar uzundur ki bu yüzden bir hayatı sozlersitesi.com kitaba sığdırmak imkansızdır.
Tüm geceler içerisinde korkuyu saklar ve geceler korkuların vaktidir. Göz karanlıkta olup bitenleri seçemez ve güzel görünen şeyleri bile düşman gibi görmeye başlar.
Neden bu âb-ı semâvîde avlananlar yok bu haşr-ı nûr-ı hüveynâtı hangi kuşlar yer?
Bir bakır tasta alev şimdi havuz, suya saplandı kızıl mızraklar. Açılıp kıvrılarak göklerde uçuyor parçalanan bayraklar!
Kenâr-ı âba dizilmiş, sükûn ile bekler füsûn-ı mâha dalan pür-hayâI Ieylekler…
Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar, dalmış üstündeki kuşlar yâda; bize bir zevk-i tahattur kaldı bu sönen, gölgelenen dünyâda!
Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz…
Ağaçların seheri zirvesinde titreşiyor tuyûr-ı fâniye-i âIem-i tahayyül ü hâb. Semâyı kaplayacak, şimdi, gâzeler gibi nûr zavalIılar kalacaklar esir-i ufk-ı türâb.
Şairdir şiiri anlatan şairdir seni tanıyan şairdir duyguları yaşayan şairdir size bakan.
Dönmek mi? Ne mümkün geri dönmek düştüyse gönüller bu melâIe? Bir eldir ufuklardan uzanmış zulmet bizi çekmekte visale…