Turgut Uyar Sözleri Sayfamızda ünlü Türk şair Turgut Uyar’ın en güzel sözlerini ve şiirlerinden alıntıları bulabilirsiniz. Sayfamızdaki en güzel Turgut Uyar sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.
Turgut Uyar Sözleri
Erkek söz verir, adam tutar.
Bu hüznü sizde bilirsiniz. Anlat deseniz anlatamam. Enine boyuna yaşarım ancak.
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir? Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir.
Düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz.
Issız tepelerde güneşe bakıp saati tahmin etsem; haberim olmasa hiç perşembeden, pazaretesiden.
Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?
Başarısız boktan bir kış geçirdik. Kanımız bile doğru dürüst akmadı bir sürü çocuğu öldürdüler.
Bozuk bir saattir yüreğim hep sende durur.
Sana diyeceğim şu ki küçüğüm; Büyüme! Hayat sozlersitesi.com seni de mahveder.
Herkes kendi uçurumunu yüreğinde taşır.
Yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda. Bir dilde adam gibi sevmedikten sonra.
Benim her duygum biraz hüzün gibidir.
Şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç.
Eylül toparlandı gitti işte, Ekim falan da gider bu gidişle.
Sen nereye ben oraya adım adım. İnsan sevdikçe iyileşiyor, artık anladım.
“Dünya ne kadardır” dedim. “Mavi kadar” dedi.
Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde, kaç kilo çekerdi yalnızlık. Kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının.
Bu dünya da en çok ben yenilirim. Dosta, düşmana, sozlersitesi.com aşka.
Her kadın hoşlandığı adamın soyadını aldığında nasıl durur diye içinden söylemiş ya da bir yerlere yazmıştır.
Belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek.
Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum bir el yağmurla dokunacak omzuma bir çift göz, bir davet, bir kalp.
Belki yağmura da gerek kalmazdı, İnsanlar bu kadar kirIi olmasaydı.
Herkes bıraksın senin için ölürüm laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz.
Temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa. Gel bağışlayalım birbirimiz.
Herkesin bir umudu vardır. Bir savaşı, bir kaybedişi, bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü. Çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden uğurlayamadığı.
Herkes ne zaman ölür? EIbet gülünün solduğu akşam.
Az sözle çok şey anlatacaksın. Seni seviyorum diyeceksin sadece ama öyle her zaman değil, yalnızca hissettiğinde.
Ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez.
Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, Her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin.
Sana olmayan özlem bir şeye benzemiyor.
Her şeyden biraz kalır diyor birileri, çoğuIluk haklılıktır. Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı.
Hiçbir şey umurumda değil diyorum aşktan ve umuttan başka.
Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir, ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa. İşte o zaman sevmiştir.
İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını.
Ben asIında her şeyi sonradan öğrendim. Herkes herkesi sonradan öğrenirmiş; bunu da sonradan öğrendim.
Biliyoruz neyi bölüştüğümüzü. Konuşmasak da.
Biri kurbağa öper, biri yüzyıllarca uyur, biri 7 cüceyle yaşar, biri kuIeye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık zor.
Hayatın kutIu olsun sevgilim ki sana değişe değişe aktım.
Kadınları mutlu etmenin 20 yolu” diye bir sürü gereksiz haber çıkıyor. Tek maddede açıkIıyorum: Dürüst olun, yeter.
Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam!
Hazırladım, hazıra durdum giydirdim gölgemi kuş çığlığı senin bölgen sorma benim bölgemi aşklar telef olur gider. Sokak köpeği gibi gitsin harcansın bazı şeyler sen dur emi.
Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi. İmla kurallarıyla mutsuzluk üstüne.
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım.
Gün gelir herkes sevdiğini anlar kaşla göz arasında.
Ben seni uyuttum, seni karıştırdım, seni şaşırdım bir şeyler akıp akıp giderdi, dünyada başvurduğum bir şeydin, yalnızlığım gibi. Yanında sonsuz durduğum.
Senin bir yönün var orda durur yaşarım!
EIbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum Bu çeşit yaşamak, zor. Kim bilir tanrım, kim bilir Hangi güzel yerde beni, Hangi ölesiye sevda bekliyor?
Ancak durursa anlaşılır saatin kaç olduğu.
Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gafIet; nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken öldüğünü bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ hayret.
Sevgim acıyor. Kimi sevsem, kim beni sevse.
Ne o beni kandırmıştı. Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimizde bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki. Ama asIında bütünlüklerimize bahaneydik.