Amin Maalouf Sözleri sayfamızda Amin Maaloufa ait tüm sözleri bulabilir ve facebook, twitter, whatsapp üzerinden tüm sevdikleriniz ile ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.
Amin Maalouf Sözleri
İnsanın kendi iç hesaplaşmalarıyla tamamen baş başa kalmak istediği anlar vardır ve o noktada en küçük bir dış sozlersitesi.com müdahale bile saldırı gibi algılanır.
Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil…
Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz!
Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer, bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için haklı olmak bir suçtur.
Demişsin ki : ”Bazen camiye giderim,orası gölgeliktir,güzel uyku çekilir”
–Sadece Rabbi’yle barış içinde olan bir adam ibadethanede rahatça uyuyabilir.
‘‘Titanic güvertesinde Rubaiyat! Batı’nın gözbebeği Doğu’nun nadide çiçeğini taşıyor! Hayyam, bize nasip olan şu güzel ânı keşke kalkıp görebilseydin!”
Tanrı uzakta değil, oğlum. Bu insanların seni kendi kinleri doğrultusunda gütmelerine izin verme, kendi kendine kaldığında ve Tanrı huzurunda yüzünü kızartmayacak şekilde davran…
Ölmüş atalarla her zaman pek bağdaştıramadığımız afacanca bir mutluluk yayılıyor bu fotoğraftan çevreye. Onlar yaşamdan, bizim aldığımızdan daha azını alıyorlardı; ama çok da az şey sozlersitesi.com bekliyorlardı ondan ve geleceği biçimlendirmeye, bizim kadar çalışmıyorlardı. Biz, kalıcı bir mutluluk sözü alarak doğduğuna kendini inandırmış o küstah kuşaklardanız. Söz mü? Peki, kim vermiş bu sözü?
“Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu.”
“hayat,insana bıkkınlık verecek kadar uzun değil…”
‘‘Istıraptan belin büküldüğünde,dünyanın üzerine ebedi bir gece çöksün istediğinde ,yağmurun ardından ışıldayan yeşilliği düşün,düşün bir çocuğun uykudan uyanışını ”
Yumuşaklık sözü bir tene bürünse, bu onun teni olurdu.
“Eğer önündeki kapılar bir daha yüzüne kapanacak olursa, hayatının sona ermediğini düşün. Sona eren şey yalnızca hayatlarının birincisidir ve diğeri başlamak üzere sabırsızlanmaktadır. O zaman bir gemiye bin, seni bekleyen bir kent mutlaka vardır.“
Sonra oradan savaş geçti. Hiçbir ev, hiçbir hatıra hasarsız kalamadı. Her şey çürüdü: Arkadaşlık, aşk, adanmışlık, akrabalık, inanç, sadakat. Hatta ölüm. Evet, bugün ölüm bile bana kirlenmiş, bozulmuş gibi geliyor.
Bir an sessizlik, bir iç çekişi. Kendini bu temaşaya kaptırıp unutmak her şeyi, yıldızların adlarını saymak teker teker, kalabalıklardan uzakta, güvende olmak.
Öfkeliydim, kendime karşı öfkeli. Hep böyle olurum. Aylarca sessiz kalırım, neredeyse konuşmayı unutacak sozlersitesi.com kadar, sonra birden baraj yıkılır ve ne varsa; neyi tutmuşsam her şeyi koyuveririrm, bitmez tükenmez bir gevezelik başlar ve daha susmadan pişman olurum.
Yüce gönülülük yüce gönüllülügü,umursamazlık umursamazlığı ve aşğılama da aşağılamayı doğurur.Özgür varlıkların anayasası böyledir ve ben de başka bir anayasa tanımıyorum.
Şayet yazılmamışsa, hiçbir yaprak ağacından kopmaz.
Darius’un orduları, Büyük İskender’in ordularıyla karşılaştığında, Yunan’ın danışmanları, Acem’in ordusunun daha kalabalık olduğuna dikkat çekmişler. İskender omuz silkmiş: “Benim adamlarım yenmek için Darius’unkiler ölmek için savaşıyor!” demiş.
Hayat seni korkutuyorsa, içini yakıyorsa, en yakınların çirkin maskeler takmışsa, hayat budur de, ikinci kez https://sozlersitesi.com/amin-maalouf-sozleri/ çağrılmayacağın bir oyun olduğunu söyle. Zevk verici ve acı çektirici bir oyun, inanç ve aldatma oyunu, maskeler oyunu… Onu sonuna kadar oyna, ister oyuncu olarak ister izleyici olarak…
“Kalabalığın farkına bile varmadığı kısacık bir an, aşık içinse bir sonsuzluktu.”
“Gözyaşlarıyla ödenmiş bedel, tuzlu suyla geri verilmez.”
“Bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar. Kadın şöyle yanıt vermiş: “Hasta olanı sozlersitesi.com iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar.“
“Karanlık dönemlerden geçmenin yolunun sahte aydınlıkların peşinden koşmak olduğu söylenmez mi ? sozlersitesi.com Tıpkı dağda,ilkbaharda,insan bir akarsuyun ortasında kaldığında,kıyıya ancak bir kaygan taştan diğerine basa basa geçmesi gibi.”
Eğer ikiniz de kitap okuyanlar alemine aitseniz paylaşılmış bir cennete el ele girmek üzeresiniz demektir.
Zaman karanlığın kurduğu bir yemdir.
Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil...
Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz!
Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer, bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için haklı olmak bir suçtur.
Demişsin ki : ”Bazen camiye giderim,orası gölgeliktir,güzel uyku çekilir”
–Sadece Rabbi’yle barış içinde olan bir adam ibadethanede rahatça uyuyabilir.
Tanrı uzakta değil, oğlum. Bu insanların seni kendi kinleri doğrultusunda gütmelerine izin verme, kendi kendine kaldığında ve Tanrı huzurunda yüzünü kızartmayacak şekilde davran...
“Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu.“