Aşık Veysel Şatıroğlu Sözleri Bu sayfamızda sizlere Aşık Veysel Şatıroğlu’nun türkülerinden, şiirlerinden güzel sözler hazırladık. Bu sayfamızda yer alan Aşık Veysel Şatıroğlu sözlerini dilediğiniz gibi facebook ve twitterdan paylaşabilir, whatsapptan yazabilirsiniz.
Aşık Veysel Şatıroğlu Sözleri
Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.
Ademi sürdün bakmadın. Cennette de bırakmadın. Şeytanı niçin yakmadın? Cehennemin var da senin.
Şu geniş Dünya’ya sığmayan gönül, bir odaya kapandı kaldı.
Benim sana verebileceğim çok bir şey yok asIında. Çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen.
Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost.
Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın kulu yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu hedefi yolu yalandır.
Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara, giyin kara Iibas yaslan duvara, yanından göğsünden açılır yara, yâr gelmezse yaraların elletme.
Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.
Sensin derdine düştüğüm. Hayal oldu konuştuğum. Her gün yediğim içtiğim. İçerimde ağu benim.
Seversin, alırsın, karın olur. Seversin, alamazsın, karasevdalın olur.
Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım.
Anlatamam derdimi dertsiz insana, Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.
Herkim olursa bu sırra mazhar. Dünyaya bırakır ölmez bir eser. Gün gelir Veysel’i bağrına basar. Benim sadık yârim kara topraktır.
CahiI insan gül ise de koklama.
Çalıştım kadehim dolduramadım. Kimseye halimi bildiremedim. Gönlümün arzusunu aldıramadım. Dileğim hekime deyvermediler.
Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde. Hayal beni yeldiriyor yel gibi. Ah çeker ağlarım gurbet ellerde. Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi.
Bir güzelin mecnunuyum ezelden. Veremem telkini gelmiyor elden. Yandım ateşine can u gönülden. Görmesem günlerim uzar yıl gibi.
Ben giderim sazım sen kal dünyada. Gizli sırlarımı aşikar etme. Lal olsun dillerin söyleme yada. Garip bülbül gibi ah u zar etme.
Dünya geniş idi şimdi daraldı. Çıkıp gideceğin yer belli değil. Yetmiş altı yıldır alır satarım. Bakmadım deftere kar belli değil.
Seyrettim alemi dünya dar dedim. Ay dünya, arası sanki bir adım. Denizi karayı ölçtüm aradım. Adalar içinde var belli değil.
Gönül sana nasihatim. Çağrılmazsan varma gönül. Seni sevmezse bir güzel. Bağlanıp da durma gönül. Yorulursun gitme yaya. Hükmedersin güne aya, Aşk denilen bir deryaya, Çıkamazsın girme gönül.
Avrupa Asya ayrı bir kıta. Bir yıllık yol idi deveye ata. Uçaklar sığdırdı beş on saata. Daha neler çıkar dur belli değil.
Sevgisi içimde yaşayıp duran. NazIı güzellerin şirin İstanbul. Hayali kafamda sozlersitesi.com hükümdar süren. Görmez gözlerime görün İstanbul.
Bu dünyanın meyvesini. Yesem amma yesem amma. Arasam bulsam hasını. Yesem amma yesem amma.
İtimat edersen benim sözüme gel birlik kavline girelim kardaş birlik çok tatlıdır, benzer üzüme içip şerbetini duralım kardaş.
Karadeniz gibi kükrer coşarsa. Dalgası gelince yaman aşıklar. Hırs gelip de ayranlığı şişerse. Kaybeder irade, dümen aşıklar.
İyi demez kötü demez metheder. Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder. Sorsan baksan aşka binmiş at eder. Yorulup yollarda kalan aşıklar.
Gam Ieskesi saf saf oldu. Hep sözlerim boş laf oldu. Senin yolunda mahv oldu. sozlersitesi.com Gençliğimin çağı benim.
Sen bilmezssin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta Ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.
Ben bir insanoğIu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma.
Veysel gönülden ayrılmaz. Kahi bilir kahi bilmez. Yalan dünya yarsız olmaz. İster saçı sırma gönül
Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin…
Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgarından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden.
Dert ile mihnete dalmayan aşık. Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık. Kınama Veysel’i fikri dolaşık. Ayrılmış yarinden yar diyarından.
Deli gönül değme çaydan bulanmaz. Coşarsa dalgası kendinden olur. Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz. Gezdirir kavgası kendinden olur.
Gönüle delidir demiştik baştan. Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan. BoğuImaz denizden yenmez ateşten. Ateşi kor közü kendinden olur.
Aşkın beni elden ele gezdirdi. Çok dolandım bulamadım eşini. Beni candan usandırdı bezdirdi. Tuzlu imiş yiyemedim aşını. Benim ile gezdin beni arattın. Beraber oturup beraber yattın. Türlü türlü güllerinden koklattın. Aşık ettin güle bülbül kuşunu.
Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Irmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım.
Dünya debdil oldu durum değişti. Kimi aya gider kimi cennete. Dünya güzellendi itibar düştü, Anne baba yoksun kaldı hürmete. Bakmaz mısın insanların işine. Kötülükler doğar peşi peşine. Mezhep kavgasından din döğüşüne. Sanki varıp sığmamışlar cennete.
Beni hor görme kardeşim. Sen altındın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne varise sende bende. Aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende, sen toksun da ben aç mıyım?
Ala gözlü benIi dilber. Bir gün gelsen bize doğru. Seni sevdim can u dilden. Çekme kendini naza doğru. Ne pervam var ne de perdem. Sanma beni hali bir dem. Söyler seni teller her dem. Kulak versen saza doğru.