Atakan Gülgar Sözleri

Bu güzel sayfamızda sizler için en güzel Atakan Gülgar sözlerini hazırladık. Sayfamızdaki Atakan Gülgar’ın şiirlerinden alıntıları facebook, twitter ve whatsapp ile sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Atakan Gülgar Sözleri

Manşet: Eteği sıyırıp teni görmek kolay. Adamsan, kalbi sıyırıp yüreği görmelisin.


Beni ya güldür ya da öldür. Ama yaralı bırakma.

Öyle çok sev ki beni, hiçbir şeyim senin kadar çok olmasın.

Bana tek helal içki, şarap gibi kadınımdır.

Ben bu uykusuzluğun, senin yanında olanını seviyorum.

Gereği düşünüldü. Yaz kızım; Annene aşığım.

İhanetin büyüğü, insanın kendini “mutluyum” diye aldatmasıdır.

Alnından öpüyorum seni. Kaderinde dudak izim kalsın.

Kim beni neye imrendiriyorsa, günün birinde o da ona muhtaç kalsın.

Engelliler haftan kutlu olsun, nede olsa sen sevme özürlüsün.

Eteği sıyırıp teni görmek kolay. Adamsan, kalbi sıyırıp yüreği görmelisin.

Bazen kalbe yapılan masaj değil, Kalbe gelen mesaj hayata döndürür.

Bir gün eşim bana, çayın kaç şekerli olsun, derse, gülüşün kadar kafi, diyeceğim.

Sevdiklerim gücenmesinler ama ben bu aralar en çok kendimi özledim.

Üç kez aşk diye seslendim kalbinin kulağına. Artık benden böyle aşk senin adın.

Bir erkek kadınını cinsel severse etine, dinsel severse can’ına hükmeder.

Bazılarını ölene kadar sevmek istersin ama onlar intihar ederler. Diri diri gömersin.

En çokta kendimden nefret ettim. Değmeyecek insanlara değdi diye tenim.

En büyük aşklar kavgayla başlar lafı kocaman bir yalan. En büyük aşklar aptallıkla başlar.

Kadın milleti değil mi? Sırtından şefkati, kalbinden aşkı eksik etmeyeceksin.

Ömrünüzü, sustuklarınızı duyan biriyle geçirin. Konuştuklarınızı duymayan biriyle değil.

En sert içki gözyaşıdır. Kadınlar ve erkekler son buluşmalarda birbirine ısmarlar.

Herkes kendi benliğinin usta katilidir. Çünkü kimse senden daha iyi öldüremez seni.

Gözyaşı; Yar’çekimiyle akla düşen sevgilinin, yer’çekimiyle gözden düşme halidir.

Bana odun diyen sevgilim haklısın. Çünkü senin için yanmamın başka bir açıklaması olamazdı.

Sevgilim yok diye üzülmüyorum, çünkü olanların zil takıp oynadıklarını görmedim.

Bir erkek bir kadını övüyorsa o erkek yalnızdır. Eğer bir kadın bir erkeği övüyorsa o kadın aşıktır.

Seniseviyorum cümlesini bilerek birleşik yazdım, çünkü seni sevmeye ara vermiyorum.

Şimdi ten tene olsak ne fayda, artık aramızda bir ceset gibi boylu boyunca yatan mesafeler var.

Adını yaz bir boşluk bırak adımı yaz, vicdanına gönder. En güzel ayrılık şarkıları aklına gelsin.

Sevdiğin kadar zenginsin, sevdiğin kadar cömert. İnandığın kadar özgürsün, yaşadığın kadar ölümsüz.

İnsanın insan yüzünden ölmediği bir dünya düşlerken, birer birer eksiliyoruz hayat sahnesinden.

Senin olmayacak birini sevdiğin zaman, çift mesai yapar ömrün. Gündüz yaşamaya, gece ölmemeye çalışırsın.

Günde 4 mevsim yaşıyoruz. Sabah ‘içimi ısıtıyorsun’ diyenler, Akşam ‘senden soğudum’ diyorlar.

Geldiğin günü 24 saat aklımda tutmaya çalışan bir işçiyim, aşk’ın patronu sensin, kalp tokluğuna seviyorum seni.

Aşk büyüktür ve büyükler konuşurken karşılık verilmez. Sanırım bu yüzden büyük aşklar karşılıksızdır.

Dün beni mutsuz edenleri bugün başkaları mutsuz ediyor. Her insan hiç tanımadığı bir insanın intikamını alıyor.

Bakire olana cahil diyorlar. Bakire olmayana namussuz. Bu ülkede kadın olmak gerçekten çok zor.

Kendime geldim, baktım ki bende kimse yok. Sonra koştum sana geldim, sende de sen yok. Anladım ki herkes başkasında kalıyor.

Sen benim evcilleştirdiğim köpekbalığımdın. Önce köpek gibi seviyordun ama sonra balık gibi unuttun.

Sevgilim, ilacım, hastalığım, hasta bakıcım. Seninle öyle güzel yerlere gideriz ki, bana geldiğin yerlerden vazgeçersin.

Bana nerelisin diyorlar. Seni gösterip oralıyım diyorum. Sana nerelisin diye soruyorlar. Oralı bile olmuyorsun.

Erkekler ruhtan önce tene dokunmak istedikleri için mutsuz olur. Kadınlar sevmeyi sevişmeye tercih ettikleri için yalnız kalır.

Can çekişme; sevdiğinizle birlikte söylediğiniz şarkıyı, sevmek zorunda kaldığınız biriyle sevişirken dinlemektir.

Altlı üstlü iki dudak gibiyiz seninle. Ne kadar konuşursak konuşalım, elbet ölüm gelince mecburen susup birleşeceğiz sonunda.

Salgın bir hastalık gibi taşıyorum seni sol göğsümde, Şimdi sevmeye çalıştığım herkese sen bulaştırıyorum.

İyi ki var dediklerim yanımda. Keşke olsaydı dediklerim içimde. Hiç olmasaydı dediklerim aklımda. Hep olsa dediklerim kalbimde.

Keşke hep çocuk olsaydım, tek korkum eve geç kalmak olsaydı. Çünkü insan büyüyünce güzel olan her şeye geç kalıyor.

Aşk; bilmediğiniz bir şehirde cepteki son parayı dilenciye verdikten sonra, aç susuz otobüs yolunu yürümek zorunda kalmaktır.

Kimse benim kimsesizliğimden cesaret bulmasın, en güçlü anımdır yalnızlığım. Çünkü ben daima tek başına iktidarım.

Maskeli balodur hayat. Gördüğün insan başka, sevdiğin insan başkadır. Meşgulüm ama yalnızım, gülümsüyorum ama mutsuzum.

Yalnızlar kahvesinde bir küllüktür kalbim. Aşkı içine çekmeyen dudak tiryakileri, bende söndürdüler son nefeslerini.

Bir kadını elde etmek isteyen erkek, önce o kadına psikolog gibi davranır. Elde ettikten sonra da, o kadını aklı başında birine muhtaç bırakır.

Beni sevmediğine kendimi ikna edince gidiyorum dedim. ‘’Güle güle’’ dedin. Gitmenin neresine güleceğimi bilemedim.

Sevmenin dini, dili, ırkı yoktur. Çünkü gönüller sadece sevdiklerine iman ederler. Aşk’ın kıblesi sevgilinin durduğu yerdir.

Nereli miyim? Yar’im yurdum yok benim. Yar’alıyım… O benim aşk’kentim. O benim aşk’bakanım Ben onun vatandaşıyım.

Sonbahardı geldiğin, ekimin bilmem kaçıydı, mevsim serindi ama sıcacık düştün aklıma. Ekşimeye yüz tutmuş yüzüme yanağını sürdün, yüzümde karanfil yaprakları koştu.

Dün birlikteyken “hayatım” dediği kadına, Bugün ayrılınca “hayat kadını” diyen kişi; Dünyanın en kaliteli şerefsizidir.

Seni sevmek Tanrı’nın bana sınavıydı. Baştan aşağı sevdiğim doğruydu. Ama senin yanlışların bütün doğrularımı götürdü. Ben yine aşkta sınıfta kaldım. Anne al beni o’kul’dan.

Hayat okulunda aşk dersime giren ve bana sevmenin bütün harflerini öğreten sevgilim, Öğretmenler günün kutlu olsun.

Sadakat pahalı ayakkabıydı kimini sıkıyordu kimine boldu. Samimiyet sırtta ağır yüktü taşımak zordu. Hem samimi hem sadakat dolu olmak insanoğlunu hayli yordu. sozlersitesi.com Bütün bunlara rağmen aşk en çok sana yakışıyordu.

Bu senin beni ilk terk edişin değil, ilk kez ölmüyorum senin için. Merak etme ben ayrılığı oyalarım, sen gideceğin yere yetiş.

Beyaz eşya kutularında yazan ‘’Doğru taşıyınız, darbelerden koruyunuz, kırılabilir’’ yazısı. Beyaz gelinlikli kadınların alın yazısına da yazılmalı. Neticede her erkeğe evlilik için bir kullanma kılavuzu gerekli. Çünkü kadınını anlamayan bir erkek buzdolabında aşk ısıtmaya kalkabilir.

Yorum yapın