Bedirhan Gökçe Sözleri Bu sayfamızda sizlere Bedirhan Gökçe’den güzel sözler hazırlamaya çalıştık. Bu sayfamızda yer alan Bedirhan Gökçe sözlerini sevdiklerinizle facebook ya da twitterdan paylaşabilirsiniz.
Bedirhan Gökçe Sözleri
Ben bir sustum. O, bütün çığlığımı toplayıp gitti.
Geldi geçti bir hevesti, vardı yoktu bir nefesti. Gün bitti gece başladı, uçtu gitti can kafesti.
Ağız dolusu sustum ben oysa. Konuşsam; farkımız kalmayacaktı.
Haksız insafsız olur derdi rahmetli, haksız insafsız olur. Unutma ki; insafı olmayanın da, sonu ibretlik olur.
Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bazıları sadece hayal kırıklığıdır.
Acı olan ne biliyor musun? Binlerce göz sana baksa da, sen hep onun gözlerini arıyorsun.
Gittiğimin farkında olsaydı yeterdi bana, beklemiyordum özlenmeyi.
Yaşanmamış acılar üzerine ben olsam demek; sadece başkalarının acıları üstünden ahkâm kesmektir.
Sırtın yere düştü mü, dostlarının bahanesi çok olur.
Akıl yarenimiz, yaverimizdir ama aşk ve mucize hayatında; akıl çamura saplanmış merkebe benzer.
Kar gibi yağ da yollarıma. Belki kapanır, yüreğimde bıraktığın o açık yara.
Yağmurun en güzel tarafı bu; herkes aynı derecede ıslanırken, ağlayanın da gözyaşı belli olmuyor.
İnsan; görmek istemediği kadar kör. Duymak istemediği kadar sağırdır.
Birazcık tuz etkisi yaratmalı insan birinin hayatında, hani yaraya basıp acı vereninden değil, yemeğe katılıp tat vereninden!
Sen; vizyona girmiş en muhteşem filmin fragmanı gibisin izlemeye doyamadığım!
İyi ki diyorum şimdi kendime, iyi ki bu dertler başa düştü. Yoksa nasıl tanıyacaktım. Bugün terk edip giden, senin gerçek yüzünü.
Kalbimle gurur duyuyorum; çalındı, kırıldı, yandı, kandırıldı ama yine de çalışıyor!
Unutma; ne kadar uzun sürse de gece, ardı yine sabahtır. Unutma; ne kadar kar düşse de yere, onun da ardı bahardır.
Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de!
Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim!
Allah dağına göre kar verir. Derdin büyük mü? Sen de büyüksün!
Bir kadının elinden hayallerini almak, bir kaplanın yanından yavrusunu almak kadar tehlikelidir.
Bir evi yuva yapan, içindeki eşyalar değil, insanlardır.
Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan aşık olup, inanınca!
Kırılıp dağılacak başka ne kaldı, ellerin her şeyimdi onu da eller aldı!
Gözlerin bulut olsa neye yarar be sevgili. Yüreğimde ki yangını, yağmurunla söndüremedikten sonra!
Bir şey olacağı yok ama insan bekliyor işte!
İnsan o kadar acı çeker ki, tüm canlılar arasında yalnız o gülmeyi icat etmek zorunda kalır!
Onlar ne der. Bunlar ne der. Şunlar ne der. Bir kere de demedik ki; Allah ne der.
Ve ben biliyorum! Bu şehrin bi ucunda nefes alıyorsun. Aklına geliyorum ara sıra, dudaklarının çatlağına sığdırıyorsun özlemini…
Yürekler buz tutmuş, hava buz tutmuş çok mu? Sebepler sükût etmiş, dostlar sükût etmiş çok mu?
Sen ‘ses’ini yükselttiğinde daha haklı olmuyorsun. Daha çirkin, daha kaba ve daha sevimsiz. Ama ‘söz’ünü yükselttiğinde daha güzel, daha zarif, daha tarifsiz.
Hevesleri için kimse kimsenin. Gururu ve duyguları ile oynamasın. Bu toprağın üstü varsa, bir de altı var, unutulmasın.
Beni herkes sevdaya asi sanır. Oysa aşk, beni nerde görse tanır. Hasret tanır, zulüm tanır, ölüm tanır, ustam! Ustam! Yüzüm yüzümden utanır.
Yazan böyle yazmış demek ki, nasıl anlam buldu sen olmayınca; neyleyim köşkü neyleyim sarayı, içinde salınan yar olmayınca.
Aşka dair yaz diyorlar, hep aşka dair yaz. Aşka dair ne varsa gitti diyorum, aşka dair ne varsa bitti.. Bu saatten sonra, al sen benim ömrümü istediğin aşka yaz.
Ya Allah tan kork derdi anam, ya kuldan utan. Babam da; bir tek “Allah’tan kork derdi oğlum ve bir tek Allah’tan utan.
Sensizlik dört duvar sardı çevremi, ne yana döndüysem hep sensizlik var. Kanadı ökseli bir kuş misali, hayallerim sensizliğime çarpar!
Hep uzaklarda ararız kaybettiklerimizi. Oysa hep yanımızdadır onlar. Gözümüzdeki gözlüğü, başka yerde arar gibi.
Yaşadıkça hayattan ve yaş aldıkça zamandan. Anlıyor ki insan; birbirimizin acılarını ve açıklarını kapattıkça dost ve insan kalacağız. Gerisi yalan.
Bu destan; biz biriz ve kardeşiz. Anadan, yardan, serden geçeriz ama Çanakkale’yi ne denizden, ne de karadan geçirmeyiz diyenlerin destanı.
Geride kalanların onarılması imkânsız kırık bir kalbi vardır. Nereye bırakacaklarını bilemediği ve hep bir bahanesi vardır gidenlerin. Geride kalanların duymak istemediği.
Dalgınım; dalıp dalıp gidiyorum bu ara, neyi nereye koyduğumu unutuyorum. Dargınım; kırıla döküle gidiyorum bu ara. İnsanlar o kadar acımasız ki; kimi nereye koyduysam bulamıyorum sozlersitesi.com…
Şimdi sen uyuyorsun ya, herkesi de uyuyor zannetme… Hatta zaman zaman, karşındaki seni edebinden dinleyip inanmış gibi yaparken, sen de anlattığın masallarla uyuttuğunu zannetme…
Zenginin kahrı çekilir, güzelin nazı. Fakirin kahrı çekilmez, çirkinin nazı. Sözü güzel olan, gönlü zenginin hem kahrı çekilir hemi de nazı…
Herkese kendini beğendiremezsin. O yüzden sen sana yakıştığı gibi dur ve dağılma! Unutma. Hayat bazen aynen bir kamyon arkası yazısı gibidir; kiminin hoşuna gidersin, kiminin zoruna.
Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer. İçsen de tükenir, içmesen de. Bu yüzden hayattan tat almaya bak, çünkü yaşasan da bitecek, yaşamasan da!
Kış geçti, bahar geldi, hava değişti. Gün geçti, devran döndü, her şey değişti. Ben değiştim, sen değiştin, zaman değişti. Ama senin bendeki yerin hiç değişmedi!
Tüm dünya çocuklarından özür diliyorum. Kendilerine bu kadar kan, bu kadar kin, bu kadar nefret ve bu kadar acı bir dünya bıraktığımız için.
Kimsenin kimseye güzel sözü kalmamış herkes ağzına kadar siyaset dolu. O kadar ortak sevdamız, acımız varken, neden herkes bu kadar kin-nefret dolu. E hani yaratılanı hoş görüyorduk, yaratandan ötürü?
Yaşarken öleceğini bilen tek varlıkken insan. Buna rağmen kalp kırar, gönül yıkar, kötülük yapar. Üstelik hiç ölmeyecekmiş gibi, acımasızca yapar bunu. Hem de hiç umursamadan…
Fedakârlık yaptığın insanlardan, elbette karşılık beklemezsin. İçinden feda ve kâr geçiyor diye ömrünü feda ettiklerinden, bir ‘kâr’ da beklemezsin. Ama bu kadar fedakârlığa, bu kadar sozlersitesi.com vefasızlığı da içine sindiremezsin.
Ne güzel bir sözdür o; ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anladığı kadarsın bazı yorumları okudukça anlıyor ki insan; sen ne kadar edeple yazarsan yaz, okuyanın dünyasında edebi kadarsın.