Cezmi Ersöz Sözleri Cezmi Ersöz’e yer vermekteyiz. En güzel Cezmi Ersöz sözlerini derlediğimiz sayfamızı beğeninize sunmaktayız. Sayfamızdan sosyal medya yoluyla paylaşımda bulunabilir, sozlersitesi.com mesaj yoluyla sevdiklerinize gönderebilirsiniz. Sizlerde sayfamıza katkıda bulunmak için yorum bölümünü kullanabilirsiniz.
”Suçtur umutsuzluğa kapılmak.”
”Evlilik insanın ruhuna kiracı almasıdır.”
”Yalana bir defa batınca geri dönüşün yoktur.”
”Aklın varsa, çocukluğunu cebine koy ve kaç!”
”Hayalleri azalınca insan daha çabuk yaşlanır.”
”Geriye dönüp sığınacak bir kendim kalmadı.”
”İçimi açtığım her yerden kötülük dolmuş içime.”
”Yıllardır ruhumun gurbetinde yaşamaktan tükendim.”
”Yalnızım… Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu?”
”Ne kadar sevse de insan, tükenip yorulduğu bir saat var.”
”Yeni bir faşizm türünü yaşıyoruz: Unutmak, unutturmak!”
”Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek; utandırmaktır aşkı.”
”Birini derinden koklamak, eski bir sevgiliye teslim olmaktır.”
”Bu dünyayı kazanırsam,istediğim gibi severim sanmıştım.”
”Bırak, biraz daha uyusun içindeki yabancı. Şehre daha çok var.”
”Bir insan hiçbir şeydir, ancak hiçbir şey de bir insan değildir.”
”Kırk yılda bir gibisin. Öyle eksik öyle hazin öyle paramparça.”
”Bir insanı tanımak bir çok insanı tanımaya yetip artıyordu bile.”
”Eski bir kadınsın sen, aşkı öğretmek için tekrar tekrar dirilen.”
”Aşk yoksa yaşamak dünyanın en anlamsız, en yorucu şeyidir.”
”Bizim öfkemiz ruhumuz gibi çıplaktı ve sistemin ta kendisiydi.”
”Ve sevgili seni eksik tanıdıkça, sen onu daha eksiksiz severdin.”
”Birisi öper mutlaka kalbimizden akan kanı… Birisi öper mutlaka…”
”Masallar çocukken uyuyana kadar, Büyüyünce uyanana kadarmış.”
”Aşk, unutulmuş bir sanat gibi, ağırbaşlı bir çileyle öğreniliyor şimdi.”
”Geceydi çünkü kendisiyle kavgalı olanların en büyük düşmanı geceydi.”
”Aşk; iki kişilik bir bencillik ve karşındakinin yüreğini yeme oyunudur.”
”Çaresiz, yenik insanlar için sabahın oluşu kadar acı veren bir şey yoktur.”
”Kaybedecek hiçbir şeyim yokken nasıl biri olacağımı merak ediyordum.”
”İnsan sevince, uçurum kenarında dolaşıyor. Ama büyük yaşıyor sevgili...”
”Yanağımdaki gamzeden haberin yokmuş… Hiç güldürmedin ki yüzümü!”
”Sen geleceksin ve ben seni, en çok, seni beklerken sevdiğimi hissedeceğim.”
”Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde; kalbindeyim…”
”Biliyorum konuşacak bir şeyimiz yok. Ama ızdırabım sende, mutlaka al da gel.”
”Sende gökyüzüm var. Sende sonsuz yağmurlarım, kutsal sessizliklerim var.”
”Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı, ben yine seninle aldattım.”
”Sen benim için, kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça…”
”Sevmek, insanın çok yakın hissettiği birinde kendisine merhamet duymasıydı.”
”Asıl ölüm buydu galiba, birlikte olduğunuz insanların sizi hiç tanımamış olmaları.”
”Boşluklarımı saklayarak yaşıyorum; iyileşmez yaralarımı saklayarak yaşıyorum.”
”Üzülme, sakın dönme kendine tesellisi ol cehennemin cehennemin son meleği ol.”
”Oysa seni bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum.”
”Aşk bir yanda, hayat öte yanda , ikisi de beni ayrı ve çok farklı yerlere çekiyordu.”
”Oysa, hangi politik strateji ölümden daha önemli, daha kutsal ve daha hayatiydi?”
”İyi kalpli günahkarları aydınlatan bir gece lambası gibisin.. Kendi yangınına aşık.”
”Kaptırıyorum kendimi, hayatta bulamadığım şeyleri sözcüklerin arkasında aramaya.”
”Şiir yazan “özel” isimleri değil, şiir gibi yaşayan, hayatı şiir olan “cins” isimleri sever.”
”Bazen yolda rastladığım delileri bile kıskandığım oldu. Onların özlediği kimse yoktu.”
”Gözlerimde hiç görmediğim bir yaşam sevinci, ”Kim o?” de yeter, kimsen olmaya geldim.”
”Ne zaman gözlerinin içine baksam, biliyorum, ikimizi de aşar, o kapının ardındaki masal.”
”Başım önde bu aralar… Suçlu olduğumdan değil! Görülmeye değer hiç birşey kalmadığından.”
”Sen artık bir başkasının sevgilisisin. Yalnızca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim.”
”Sen de biliyorsun, böyle giderse artık güzelliğimiz doğadan gelmeyecek; son ağaçlar kavrulurken.”
”Böyle büyük bir aşkla severek, size en büyük acımasızlığı ben yapıyorum!.. Affedin, beni, sevgili!”
”Her birimizin bir başkasının üzerinde mutlaka bir etkisi vardır… Yeter ki aramızdaki o bağı görelim…”
”Sevgili, öyle yanlış bir yerde ki bu dünya, ben seni en çok karanlıkta kaldığım zamanlar özlüyordum.”
”Herkesin diline dolanmış mutlu bitmeli aşklar diye. Aşk’ı dilinize doladınız madem, peki bitmeli niye?”
”Yazmak, acılardan, aşklardan, yitirişlerden, itilip kakılmalardan kurtulmanın en geçerli yolu oldu benim için.”
”Tıpkı İstanbul gibiydin; Sana dokunmak, sana kapılmak, sana tapmak yenilgiyi daha baştan kabul etmekti.”
”Sen de ben de biliyorduk, bazı insanlar istese de güzelleşemiyor. Bazı insanlar istese de çirkinleşemiyordu.”
”Boş yere arama mutluluğu, Aradığın yerde olmayacak. Bulunca ise tadını çıkar, Çünkü hep sende kalmayacak.”
”Sözcüklerle değil, sevdamızla konuşalım. Anlatalım herşeyi. Sonra söz bitsin. Ölüme kadar yalnızca susalım!”
”Bazen aşk gider. Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten, Valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın!”
”Yanımızdakileri kırıp geçtik, incitip üzdük de, hep ulaşamadıklarımıza sakladık söyleyemediğimiz o en güzel sözleri.”
”İnsan bir an geçmişe yenik düşmeye görsün, kırılgansa en dibe kadar gider ve kimse korumaz, tutmaz onu, o düştüğü yerde.”
”Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun; öyleyse yokluğumla kal, sevgili.”
”Gerçeğin buzdan ülkesinde yapayalnız kalan yürek , hayatta kalabilmek için yalanları bile özleyebiliyormuş kimi zaman.”
”Paylaşılmayan sevgiler acılaştıkça işte biz böyle sonsuz alıngan, her şeye gücenen, açık yaralar gibi yaşayan insanlar haline geldik.”
”İnsan bir an geçmişe yenik düşmeye görsün, kırılgansa en dibe kadar gider ve kimse korumaz, tutmaz onu, o düştüğü yerde.”
”Nasıl da unuttuk,kimsesiz odalarda, işte vaktidir kendimizden kopmanın, dediğimiz o sonsuzluk anlarının bizi herkesten ayırdığını…”
”Bense tarihe iz bırakmak, unutulmamak, hep hatırlanmak için bakardım insanların bakışlarına ve o bakışlarda yine kendimi görürdüm.”
”Öyle bir tutkuluydun ki hayata başlarken… Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni… Aradaki o büyük boşluğun adı, aşk olsa gerek.”
”Bir yabancı, bir vazgeçmiş, bir amaçsızsan; üstelik kimsenin rakibi değilsen ve kimseyi yargılamıyorsan, bundan büyük bir suç mu olurdu!”
”Bütün felsefe kitapları ‘kendin olma’yı telkin eder. Ancak aydının trajedisi tam da bu noktada her an biraz daha yabancılaştığının farkına varmaktır.”
”Kendin olmak, başkalarına ait zamanlarda, sürüklenmemek için odandan dışarıya çıkmaman gerekir. Çıktığın andan itibaren sen yoksundur artık.”
”Senin için bir şey yapamayışıma, seni bu dünyada yapayalnız, kimsesiz bırakışıma ağlıyorum. Senin için gerçeklik yok, bu hayat, bu hayatın kuralları yok.”
”Benim derdim seninle değil sevgili.Benim aynam kırılmış bir kere. Boşluklarımı saklayarak yaşıyorum.. Sandığın gibi cesaretimden değil, korkumdan başarıyorum onca şeyi.”
”Kendim deyince aklıma o sahipsiz sızı geliyor. Kendim deyince, sen artık yaşama, sen artık duygularını yitirdin, bir daha hiçbir zaman eskisi gibi sevemeyeceksin, diyen o ses geliyor aklıma.”
”Madem oyun oynuyorduk. hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini. Perdeler kapanmadan son bir kez, hayran bıraksaydın beni kendine. Öyle ki bende alkışlarla uğurlasaydım seni…”
”Yara açıktır ve hep içerlere işler. Hayatı senin gibi görmeyenlere anlatsan dinlemezler. Dinleseler inanmazlar. Biz böyle görmüyoruz senin ruhun hasta derler. Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır.
”Yokluğun, elinin, kokunun, soluğunun değdiği herşeyi dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk ruhum. Kapat gözlerini ve bana bak. Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin yokluğun.”