İmam Şafii Sözleri Bu sayfada sizler için İmam Şafii Sözleri hazırladık. Bu anlamlı İmam Şafii Sözlerini dilediğiniz gibi arkadaşlarınızla facebook ya da twitterdan paylaşabilirsiniz.
İmam Şafii Sözleri
Hizmet edene, hizmet edilir.
Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez.
İIim öğrenmek, nafile ibadetten üstündür.
İIim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.
Sadık dost ve halis kimya az bulunur, hiç arama.
İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir.
Sırrını saklamasını bilen, işinin hâkimidir.
İIim öğren, kimse âIim olarak doğmaz, ilim sahibi ile cahil bir olmaz.
Kanaatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur.
Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir.
Günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzura dalsın.
Dünya sevgisi ile Allah sevgisini bir arada toplarım iddiasında bulunmak, yalandır.
Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.
Dünyayı ve Yaradanını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır.
Gururlanıp böbürIenmek, adi ve bayağı kimselerin vasfıdır.
Dünya işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibadete yönelmelidir.
Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve ikiyüzlüdür.
Bütün düşmanlıkların asIı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır.
Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde hased ve kin taşıyanlardır.
Ufak bir yanlış hareketinle üzülecek, darılacak kimseye çok güvenme.
İIimleriyle yalnız dünyalık arzu eden kimselere yaklaşmasın.
Sefih kimselerle düşüp kalkmağı bıraksın, kötü kimselerle düşüp kalkmasın.
Hakkı doğruyu kim söylerse söylesin kabul sozlersitesi.com ediniz.
Öğrenmenin acısını bir müddet tatmayan, hayatı boyunca cehaletin zilletini yudumlar.
Dünyada arsız kimseyle arkadaş olmak, ahirette insanı mahcub eder.
Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasedden dolayı olan düşmanlık böyle değil.
İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akıbetlerine bak da kalbini topla.
Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)den sonra insanların en üstünü Hz. Ebu Bekir, sonra Hz. Ömer, sonra Hz. Osman, sonra Hz. Ali’dir.
Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme.
Bir kavmin büyüğünün ilmi yoksa herkes ona yönelip geldiği zaman o küçüktür. Kavmin makam ve mertebe sahibi olmayan ve ilim sahibi olan küçüğü, ilmi mecIislerde kavmin büyüğüdür.
Müslümanların önderi İmam-ı Âzam Ebu Hanife, memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi. Doğuda, batıda ve Kufe’de onun bir eşi yoktur. Allahü TeâIâ ona ebediyen rahmet eylesin.
Allahü TeâIâyı sevdiğini söylersin, hâIbuki ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eğer sevginde samimi olsaydın, Allahü TeâIâya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiğine itaat eder.
Senden görüşünü istemeyene, görüşünü verme. Çünkü böyle yaparsan, övülmediğin gibi, görüşün de o kimseye fayda vermez.
Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allahü teâIâyı hatırla. Böyle yaparsan, kurtuImuşlardan olursun. Ruhsat ve te’viIler ile uğraşan âIimden fayda gelmez.
Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır.
Biri İmam-ı Şafii’den nasihat isteyince buyurdu ki: “Senden daha çok malı ve sozlersitesi.com parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbadeti ve taatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeğe değmez.
İImi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âIimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.
İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kuI, daima Rabbini razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.
Sefih ve cahil bir kimse konuşunca ona cevap verme. Sükût, ona cevap vermekten daha hayırlıdır.
Bir kimseyi affedip, ona kin tutmadığım zaman, düşmanlık düşüncesinden kendimi rahata kavuşturdum.
Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) ise; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır.
İIim iki kısımdır; birincisi ilm-i edyan, (nakli ilimler), din bilgileri, ikincisi ilm-i ebdan (akli ilimler) fen bilgileridir.
İIim öğrenmek için üç şart vardır: Hocanın maharetli, talebenin zeki olması ve uzun zaman.
Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayi etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.
İImi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır.
Dostlar ile yapılan sohbetten sevimIi bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.
ÂIimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir.
Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.
Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) ve Asbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.
Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Mademki böyledir, o halde Allahü teâIâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.