Mesnevi ve Divan-ı Kebir’den Seçme Sözler Bu sayfamızda sizler için Mesnevi ve Divanı Kebirden güzel sözler hazırlamaya çalıştık. Severek okuyacağınız bu sözleri sevdiklerinizle faceden ya da twitterdan paylaşabilirsiniz.
Mesnevi Sözleri, Divan-ı Kebir’den Seçme Sözler
Ey ortağı, benzeri bulunmayan, pâk, kutsal Rabbimiz! Bize yardım et ve günahlarımızı bağışla. Bize ince, derin mânâIı, tesirIi güzel sözler ilham et de, onlarla duâ ederek senin merhametini kazanalım. Ya Rabbi! Duâyı ettiren, bizi sana yalvartan da sensin, duâyı kabul eden de sen. Ümit de, emînlik de, korku da, mehâbet de senden gelmektedir. Ey söz suItanı! Biz yanlış söyledi isek, sen düzelt. Her şeyin düzelticisi sensin. Allah’ım sen de öyle bir kudret, öyle bir güç var ki, onunla dilediğini, dilediğin şeye çevirirsin (1).
Ey güçlükleri kolaylaştıran Allah’ım! Sen bize dünyada da, ahirette de iyilik ver, güzellik ver! Allah`ım bizim yolumuzu gül bahçesi gibi güzelleştir, varacağımız yerde sen bulun, konak yerimiz sen ol, yürüdüğümüz yol bizi sana götürsün, sadece cennete değil (2).
Allah’ım bizi hareket ettiren güç de, bizim var oluşumuz da, senin Iûtfun, ihsanınındır. Varlığımızın hepsi de sendendir. Senin eserindir, senin icâdındır. Yok olan bizlere, varlık sozlersitesi.com lezzetini sen tattırdın, sonra tuttun, var gibi görünen bizleri kendine âşık ettin. Bizlere verdiğin mânevî varlık lezzetini, Iûtfettiğin nimeti geri alma. Allah’ım, sen bize bakma. Bizim yaptıklarımızı görme, sen, kendi Iûtfuna, kendi cömertliğine bak… (3)
Ey benim hâlıkım, yaratıcım, sen beni belânın şerrinden muhâfaza et, fakat onun yüzünden gelecek Iûtufdan, ihsandan da beni mahrum etme. Rabbim gördüğüm, uğradığım belâlara karşı, Iûtfet de şükredeyim. Geçip gidince de neden şükretmedim diye hasret çekmeyeyim (4).
Ey Allah’ım, bu gam ancak işlediğim günahın karşılığıdır. Allah’ım sen noksan sıfatlardan münezzehsin!
Zulümden, sitemden berîsin, temizsin; hiç suçsuz bir kişiye dert verir misin? Gam verir misin? Ben ne suç işledim, katî olarak bilmiyorum ama başıma gelen derdin sebebinin bir günah olduğunu biliyorum. Allah’ım, sebebi nasıl örttü isen, Iûtfet, o suçu da ört, gizle… (5)
Rabbimiz sana kavuşacağımız, seninle buluşacağımız gün bizi nurlandırdıkça nurlandır. Rabbimiz günahlarımızı affet, bize mağfiret elbisesi giydir! Rabbimiz bizim insanlarla aramızda olan dargınlıklar, kırgınlıklar, ancak bedenimizin yüzündendir. Rabbimiz şu beden duvarının ötesindeki dostluk bahçesi, aşk bahçesi ne de güzel bir bahçedir, ne de hoş bir bahçedir. Rabbimiz şu duvarı kaldır da aradaki engel, aradaki düşmanlıklar yok olsun! Rabbimiz gerçekten de günahlarımız yüzünden senden utanıyoruz, özür dilemedeyiz (6).
Allah’ım, bana acımayana, bana kötülük yapana sen acı, sıfatların hakkı için, merhametlilerin en merhametlisi olduğun için, beni nasıl öldüreceklerini çok iyi bilenlere, sen merhamet et! Allah’ım, beni kendimden al, kendimden geçir! Çünkü o hâIde, benim için âzadlık var kurtuluş var (7).
Allah’ım! sen, canları, Yâsîn soyunun gittiği yoldan canlara ulaştır. Nasıl ki, duâ etmek bizden, kabul etmek senden ise, dualarımızı Yâsîn soyundan gelenlerin dualarına kat! Allah’ım! Nasıl ki, bizim işimiz az bir ihsanda bulunmak, Senin şanında azı çok görüp beğenmekse, Iûtfet de, sozlersitesi.com bize o çeşit yardımda bulun! Yani, azımızı çok olarak kabul buyur! Allah’ım, bizi nefsanî arzulardan, bedenimize ait isteklerden, şehvet ve hiddetten kurtar, akıl ve vicdan âIemine ulaştır! Bizi asıl vatanımız olmayan şu dünyadan al, ötelere, yücelere götür! (8).
Allah’ım bu bahçeyi sonsuz baharının Iutfu ile dâima yeşert, yemyeşil, ter-ü taze sakla! Allah’ım, bu duâya, sen de âmin de! Zâten duâ da senin duân, âmin de senin âminin (9).
Ey sırları bilen Allah’ım! Bu varlıkların birbirlerini çekmelerinden, cezbetmelerinden Iûtfun ile bize aman ver; bizi bunlarin cazibesine kapılmaktan kurtar da, kendine doğru çek! Sen, birbirlerini cezbeden, çekip duran varlıklardan çok üstünsün! Bu âciz ve günâhkar kullarını Sen çek al; bu sana yaraşır! Onları bu dünya cazibesinden halâs et! (10)
Ey yaptıklarına hayran olduğum, şaşırıp kaldığım Allah’ım! Sen mâdemki duâ etmemizi emrettin, ne olur, şu emrettiğin duâyı da kabul buyur (12).
Ey benim Rabbim; biz kimiz ki? İmdâdıma yetiş, benim talihimi sen iyiliğe çevir, kutsuzluğu Sen kutIu yap! Allah’ım Rûhumu hayâIlerden, vehimlerden, zandan kurtar! Böylece de, şu zavalIı dertli gönül senin güzel huyunun, merhametinin sayesinde kanatlansın, uçsun; şu balçıktan kurtuIsun! (11).
Hiç bir şeyim yok, Allah’ım! Sen bana Iûtuflarda bulun! Çok acı çektim, beni rahatlandır, rahatımı artır! Gözyaşlarım kurursa, gözlerime Peygamberimizin yaşlar döken gözleri gibi, gözyaşı ihsan et! (13).
Ey akıllar veren Allah’ım! İmdâda yetiş, her şeyi ancak sen dilersin, sen yaparsın, hiç kimse bir şey dileyemez ve yapamaz. Evvel de sensin, âhirde sensin. Allah’ım bize emirler verdin, tekliflerde bulundun. KuIlukta bulunmamızı diledin. Lûtfet de secdeye rağbetimizi artır. Bize ibâdet zevki ver! (14).
Ey kıyâmet gününün, adâIet gününün Rabbi olan Allah’ım! Beni sağıma da dönersem sen döndür, soluma da dönersem sen döndür (15).
Allah’ım adam olmayanların canları bile Iûtfunla adam oldu; canlara ulaşan ve onları can yapan ancak Sen’in Iûtuf ve kerem elindir! Ben aşağılık, günahkâr bir kulunum; benim başarabileceğim temizlik ancak bu kadardır! Ey kerem sahibi Allah; elimin ulaşamadığı yerlerin, içimin, gönlümün temizliğini de sen Iûtf et! Allah’ım ben dış yüzümü pislikten arıttım, temizledim; iç pisliklerden de bu nâçiz dostunu sen yıka, sen arıt! (17).
Rabbim, şu taş kesilmiş kalbi sen mum gibi yumuşat, iniItisini tesirIi ve acınır bir hâIe getir ki, feryâdına yetişenler bulunsun (18).
Lûtufları ve ihsanları ile bizleri murada erdiren Allah’ım! Sen dururken, başkasını yâd etmek, ondan yardım istemek doğru olmaz. İIâhi, ezelde bize bağışladığın bir damlacık bilgiyi, kendi deryalarına ulaştır. Sen, bu bilgiyi, nefsânî isteklerden,topraktan yaratılmış olan şu tenin süfIî arzularından kurtar. Allah’ım, bu topraklar, o bilgi damlasını örtmeden, şu rüzgârlar kurutmadan onu koru (19).
Ben öyle bir aşk susuzuyum ki, deniz, benim için bir yudum sudur; dağ ise küçük bir Iokma! Allah’ım! Ben, ne biçim aç bir timsahım; ben ne ile doyacağım? Bana bir çare bul, yol göster! (16).
Ey gâibleri bilen Allah’ım! Bizi nefsin hileleri, kötü düşünceleri, kayaları altında ezme. Ey arslanlar yaratan Allah’ım! Eğer, biz bir köpeklik etti isek, nefs-i emmâre arslanını pusudan çıkarıp, üstümüze saldırtma. AsIında bize mânevî kuvvet veren, hoş, tatlı su gibi olan ibâdetlerimizi, iyiliklerimizi, yapılması zor, ateş gibi yakıcı gösterme. Hakikatte ateş olan ve bizi felâkete sürükleyen günahlarımızı, dünya sevgisini de, bize hoş, latîf su gibi sevdirme(20).
Ey tacı tahtı olmayan pâdişah! Bizim gibi biçârelere takılmış olan bu pek güçlü nefis bağını, senden başka kim çözebilir?
Ey yarattıklarını çok seven, sevgi bağışlayan Allah! Bu çeşit sağlam kilidi senin Iûtfundan, başka ne açabilir? İçinde kaldığımız bu gafIet karanlığını aydınlatmak için, bize nûr gönder Allah’ım! (21).
Allah’ım! Cennet karşılığında, müminlerin canlarını, mallarını satın aldığın gibi, kereminle, bizim su küpümüzü, testimizi de kabul buyur. Şu beş duygudan meydana gelen, şu beş muslukIu beden testisini; içindeki suyu, her çeşit kirIilikten, pislikten sen koru, sen temiz tut… (22).
Biz Hakk yoluna düşmüş sûfileriz. Biz padişahlar padişahının nimetlerini yiyenlerdeniz. Ya Rabbi! Bu kâseyi, bu sofrayı ebedî kıl, kıyamete kadar yaşat! (24).
Allah’ım, verdikerine razı olmayan, sızlanıp duran, feryad eden nefsimin elinden feryad ediyorum, başkasından şikâyette bulunmuyorum. Senden, maddî çıkarım için yardım isteyen kendimden sana şikâyette bulunuyor, adâIet istiyorum (23).
Ey sıfatları açıkta olan, görünen, zâtı can gibi gizli olan Allah’ım! Senin zâtına yemin ederim ki, benim bütün dileğim, arzum, bütün isteğim, ancak sensin, ben seni seviyorum, seni istiyorum, başkasını değil! Allah’ım bana acımaktan vazgeçme… (25).