Türklerle İlgili Komik Sözler Bu sayfamızda biz Türklere özgü takıntı, hastalık ve huyları komik bir dille sizler için hazırladık. Sayfamızdaki Türklerle ilgili komik hikayeleri takıntı ve komik huyları facebook ve twitterden paylaşabilirsiniz. Ayrıca bu Türklerle ilgili güzel sözleri whatsapp yoluyla da arkadaşlarınızla paylaşıp eğlenebilirsiniz.
Türklerle İlgili Komik Sözler
Yaşamadığımız bir şeyi yaşamış gibi anlatıp sonra da ona kendimizi inandırma hastalığı,
Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine koşup onları kaçırmaya çalışma hastalığı,
Reklam için duvarlara veya panolara yapıştırılan resimli afisleri yırtma hastalığı,
Arabayla yolda giderken tanıdık birini görünce arabayı şakadan onun üzerine doğru sürme hastalığı,
Ayni filme giden insanların filmden çıktıktan sonra filmi birbirlerine anlatmaları hastalığı,
Sinyal verir vermez şerit değiştirip, kazaya sebebiyet verdiğimizde sinyal verdik görmüyor musun? deme hastalığı,
Cep telefonu kullanımının yasak olduğu ortamlarda mecburmuş gibi ille de görüşme yapma hastalığı,
Kimsenin herhangi bir konu hakkında bilgisi olmadığını anladığımız anda o konu hakkında atıp tutma hastalığı,
Belediyenin otobüs duraklarına koyduğu her çeşit saatin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı,
Ünlü birini gördüğümüzde onunla fotoğraf çektirip çok samimiyiz sozlersitesi.com havası verme, sonra arkasından sövme hastalığı,
Ancak bir Türk aracın sinyal lambaları dururken kolunu çıkararak “dönüyorum” hareketi yapabilir.
Aldığı her gazete ve dergideki kadın olsun adam olsun resimlere sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı,
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eden Türk’ten başkası olabilir mi?
Trafikte bizi geçen bir aracı anamıza küfretmiş sayarak, mutlaka yakalayıp onu geçmeyi ilke sayma hastalığı,
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülen kişi Türk’tür.
İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk’ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun.)
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına sinek ilacı sıkıp, zehirlenerek kendisi de ölen zamane uyanığını.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj sozlersitesi.com lastiği geçirmiş birini görürseniz hemen boynuna sarılın. Türk’tür o.
Ancak bir Türk kadını, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir.
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallayan birini görürseniz hemen boynuna sarılın çünkü o Türk’tür.
TV’de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Birçok ülkede insanlar berbere gidip tıraş olurlar, ama hiçbir berber, masaj amacıyla müşterisinin kafasını sağa sola çevirirken boynunu kırmaz.
Ancak bir Türk trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basabilir.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanan kişi Türk’tür.
Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışan bir kişi görürseniz gözlerinden öpün, o bir Türk’tür.
On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini ancak Türkler gösterebilir.
Siz hiç birisinin, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?
Siz demir çelik haddehanesinde çalışan bir isçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk preslerin arasından emekleyerek geçtiğini ve 2.450 santigrat derecedeki fırına ulaşmaya çalışırken son sigarasını yaktığını duydunuz mu?
Bankamatikten para çekerken başka bir ülkede elektrik çarpmasından ölmezsiniz. Türkiye’de ölürsünüz.
Siz hiç arabası ile yolda giderken radyoda duyduğu göbek havasıyla coşup, göbek atmak için aracını kenara çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duydunuz mu? Söz konusu olay tem otoyolu sapanca mevkiinde cereyan etmiştir.
Aynı işyerinde, biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan ve ikisi de işine motosiklet ile giden baba-oğulun, yolda karşılaşmaları normaldir, ama birbirlerine selam vermek için ellerini sallarken, kaza yapıp ölmesi sadece bizde vaka-i adiyedendir.
Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. Ancak sandalyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı durdurmak için şaltere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar. Bu bekçilerden biri hayatını kaybetmiş, diğeri ise gördüğü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır.