Akılla, mantıkla desteklenmeyen her inanç, ne kadar köklü ve samimi olursa olsun, biata dönüşürdü. Biatın olduğu yerden sadece lanet doğardı. İnsan sorgulasın, sorgularken gelişsin diye yaratılmıştı, bu yüzden biat insanın doğasına tamamen aykırıydı.
Ülkenin en aydın adamlarının artık televizyona çıkarılmadığına emindi.
Bu kadar salaklaştırılmaya çalışılan bir ülkede bilgi en büyük tehlikeydi.
Evren güçlüyü kayırmıyor, güçlü olabilecekken kendi gücünü bulmayıp saklanmaya çalışanları, kaçanları eliyor!
Fark ettim ki insana en büyük katkı ya yüreğini besleyenlerden ya da yüreğini dağlayanlardan geliyor. Arası yok.
…iyi bir örnek doğru zamanda doğru tohuma ulaşan ışık gibidir, her şeyden daha fazla besler ve güç verir.
“Silahımız akıl, kalkanımız inanç, gücümüz evrendir!”
Analiz edilmeyen duygular başıboş esen fırtınalardı, analiz edip fırtınayı anlamak , estiği kaynağı bulmak fırtınayı dindirebilmenin tek şartıydı.
Kendi mutluluğu başkasının mutsuzluğuna neden olabiliyorsa tereddüt etmeden diğerlerinin sozlersitesi.com mutluluklarını, hatta hayatlarını yok sayacak kadar tehlikeli yaratıklarız biz.
Hayat hepimizden daha akıllı..
“Anlamıyorum…Neden?” Adam çöktüğü yerden doğrularken maskesini suratına takmadan önce “Zamanla anlarsın. Bu ülkede artık hiçbir şey göründüğü gibi değil. Inancsiz dindarlar, zengin yoksullar, acımasız hayırseverlerin uyutulduk, şimdi uyaniyoruz” dedi ve çekip gitti.
Ne kadar nedensizdi. Kendi nedensizliği içinde kaybolan birinden daha kötüsü, varoluşun bir nedeni olduğunu bile fark etmemiş olandı.
Birlik bilincinin kapısıdır din. Allah’a duyulan sevgidir. Peki sevginin şekli olur mu? (…) Kimin Allah’a daha yakın olduğu asla bilinemez, etrafınızdakileri şekillerine göre yargılarsanız, yaftalarsanız sadece şeytanla işbirliği yaparsınız. Ve bir gün mutlaka siz de yaftalanıp yargılanırsınız çünkü hayatta yaptığımız her hareket mutlaka bize geri döner.
Sizden nefret etmenizi, savaşmanızı, yakıp yıkmanızı isteyecek tek varlık vardır o da şeytandır. Ve onun en büyük marifeti bu dünyada Allah’ı taklit etmesidir. Allah’mış gibi yaparak kötülüğün etrafa yayılması için nefret tohumlarını insanların içine ekmesidir.
Niye doğar insan?… Niye var olur?… Cevap, ancak düşününce, hayatı aralıksız analiz etmeye başlayınca kendini gösteriyor. En güzel taraf da bu cevabın herkes için farklı olması. Senin cevabın bana uymuyor, benimkisi de sana.
Hayat, sadece bir an, ya efendisi olursun ya da kölesi.
Tükettiğini üretmeyen insan parazit olarak yaşar.
Aklın fikirle doğduğu bir noktada yücelir insan.
Güzelliğin söndüğünde ışığını kaybedersin. Kendi gerçeğine in Duru. Senin kimseye ihtiyacın yok, ne beğenilmeye ne de alkışlanmaya, ne de devlet konservatuvarına! Tek gerçek bu.
Duyguları savaşta olanlar hep buhrandaydılar...
İşte sanat bu yüzden var. Kişiyi yola çıkarmak için! İnsana varoluşun ilhamını yükleyip insanın kendi potansiyelini keşfeden bir organizmaya dönüşmesinde yardımcı olmak için. Sanat canınızı kurtarmaz ama kesinlikle varoluşunuzu kurtarır, sizi yaşarken ölmekten kurtarır!
Güzelliği akılla birleştirmiş ve üzerine amacı eklemiş bir kadından daha tehlikeli hiçbir canlı yoktu bu gezegende.
Sana vurana el kaldırmamak, sana vurana el kaldırmakdan çok daha zordur. Asıl, doğruda durmak güç ister.
Korumak için savaştıkların tarafından yalnız bırakılmak en büyük acıydı
Ne yani hem güçlü hem de iyi olunmuyor muydu?
İyi görünmek değil kendine güvenmekti erkeklik.
” Bir canı kurtarabilecekken, üşenip de emek vermeyen herkes, o kurtarmadiklari canın başına gelenlerle bir gün mutlaka yüzleşecekti.”
‘İçinde yaşadığımız zamanı aşmadan, zaman boyutuna hâkim olmadan anların içindeydi tüm sozlersitesi.com varoluşumuz. Hayatımız bir andı, yaşadığımız gezegen evrende belki de bir kaç saniyedir vardı. ‘
Konuşulan hiçbir konu, yapılacak hiçbir iş, harcanmış hiçbir emek bir çocuğun mutluluğundan daha üstün olamaz.
İşkence etmek için doğmadınız. Yağmalamak için yaşamıyorsunuz. Yaşamı desteklemek, daha da çoğalmasını sağlamak, zekanızı hayata sunmak için buradasınız.
Rahimden çıkan ama henüz doğmamış milyarlarcasının yaşadığı bir dünya burası. Çünkü asıl doğum, karakterlerin kendini fark etmesiyle başlar, rahimden çıkmakla değil.
“Burası çok güzel bir gezegen...”
”Okuduğun her kitap, toplamda sadece 26 harfin kombinasyonundan oluşuyor, aynı etrafında gördüğün her şeyin aynı atomların bir araya gelmesiyle oluşması gibi ama her şey birbirinden ne kadar farklı değil mi? Bizi oluşturan aynı atom ve okuduğumuz yüzlerce değişik kitabı oluşturan 26 harf…
Temelde biriz Bilge ama aynı değiliz, çünkü deneyimlediklerimiz farklı. Ne olursa olsun deneyimine sahip çık.“
İnsanlar, toplumun hep iyi bir şeyler yaptığını falan sanırlar ama toplum dediğin şey, içinde topladığı insanları, kendi var olabilme ihtiyacına göre harekete geçirmek üzere dizayn edilmiş bir sistem. İyilikle falan alakası yok, hayatta kalmak için bir araya gelmiş ve gerektiğinde en zayıfı kurban etmek üzere bir sistem kurmuş tepedeki insanlardan başka bir şey değil.
Farkında olmayan milyonlarca insan yaşıyordu bu gezegende. Kim olduklarının, ne istediklerinin, onları neyin mutlu ettiğinin, neden tiksindiklerinin farkında olmayan insanlarla dolu bir dünya...
Güç, birinden üstün gelmek ya da istediğinde birinin canını almak değil, biri senin canını aldığında bile kötüleşmemek, onun düştüğü tuzağa düşüp canavara dönüşmemektir.
“İyi şeyler tesadüfen olmuyor. Vazgeçmediğin sürece iyi bir şey için şansın var demektir.”
Mutluluk diye düşündü, insanın bedeninin ağırlığından kurtulup var olabilmesiydi.
Kabul ettiğimiz, saygı duyduğumuz farklılıklarımızdır birbirimize katkımız.
Ben ne olduğumu biliyorum, ne kadar olabileceğimi merak ediyorum.
Gölgenin cezasıydı ışık!
Bir insanın tüm dünya ya sahip olup kendi ruhunu kaybetmesinin kendi varoluşuna ne yararı var?
Yaralanmış bir ruhun yarası ancak paylaşılınca hafiflerdi.
Vergilerle yapıldığı halde hâlâ geçmek için para ödenen köprülerin,yolların ülkesiydi burası.
“Her suskunluk zaten evet demek değil miydi?”
“Zekâsıyla hastalığını kamufle etmiş bir hastasın sen!“
Zaten mucizeleri silahlar engelleyebilir miydi ki?
“Bir düşün, kime dersin cennette seni göğüsleri erginleşmemiş huri kızları bekliyor diye! Ne demek bu, bir düşün! Buradaki küçük kızları ellemezsen cennette sana sübyan sozlersitesi.com verilecek demek! Motivasyona bak! Bu ancak cahilin anlamadığı anlamı başka bir cahile anlatma çabasıdır,”
Hayatının acınacak yanları olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun, algını değiştir!
“Sabır, tehlike karşısında işe yarayan en iyi savunmadır.”
Yıkmadığınız şeyin arkasında ne olduğunu göremezsiniz.
“İyi bir hikâye asıl bittiğinde başlar.“
Deneyim çok değerliydi ama seçilebildiği sürece.
Sevginin emeği olur, şekli olmaz!!!
Potansiyeline doğ, kaderinin efendisi ol. Olmaktan, doğmaktan, dönüşmekten yoksunma.
İnsanlık artık birbirini sevdiği, istediği için değil, birbirine sığındığı için birlikteydi..
Her anını çocuklarına adayan anneler belki de ilgileriyle zehirliyorlardır çocuklarını,aynı hiçbir anını sozlersitesi.com çocuklarına adamayan annelerin ilgisizlikleriyle zehirlemesi gibi...Hayata denge lazımdı.Her şeye denge lazımdı.
Televizyon bugünlerde olunabilecek en güçlü yer. Tanrılar yeryüzüne inseydi yaşamayı seçecekleri tek yer televizyon olurdu, izlenecek kadar yakın ulaşılamayacak kadar uzak.
Farklı farklı olmamız çok önemli ve değerlidir. Yanımda sadece benim gibi düşünen, inanan, benim gibi yargılayan insanlarla yaşasaydım ruhumun evrimi dururdu, hiçbir şey öğrenemez asla gelişemezdim. Kabul ettiğimiz, saygı duyduğumuz farklılıklarımızdır birbirimize katkımız. Dikkat edin, birbirimize kabul ettirdiğimiz değil, saygıyla kabul ettiğimiz diyorum çünkü insanlık tüm farklılıklarıyla birlikte bir bütündür.
Yaradan ASLA şekilci değildir,şekilci olan şeytandır.