D Harfi İle Başlayan Atasözleri ve Kısa Anlamlarını sayfamızda bulabilir ve whatsapp, facebook, twtter üzerinden sevdiklerinizle ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.
Dağ ardında olsun da, yer altında olmasın. : Yaşasın da uzakta olsun.
Dağ başına harman yapma, savurursun yel için sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için. : Yapacağın iyi bir işi, sonunu hesaplamadan yapma.
Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir. : Dağ başında kışın fırtına eksik olmadığı gibi kişinin yaşamında da yıpratıcı olaylar eksik olmaz.
Dağ başından duman eksik olmaz. : Büyük adamların, büyük iş yapanların her zaman üzüntüleri, sıkıntıları vardır.
Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz. : Aynı evde oturan iki aile arasında er geç birtakım anlaşmazlıklar çıkar.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. : Ne kadar uzak düşmüş olurlarsa olsunlar, insanlar günün birinde birbirleriyle karşılaşabilirler.
Dağ doğura doğura bir fare doğurmuş. : Büyük şeyler beklenen bir işten önemsiz bir sonuç alındığında söylenen bir söz.
Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar. : Yenilmesi imkânsız gibi görünen zorlukların da üstesinden gelinir.
Dağ yürümezse abdal yürür. : Büyüklük taslayan birinde bitecek bir işimiz varsa biz onun ayağına gidip işimizi görmeliyiz.
Dağ, ovanın süt anasıdır. : Ticareti besleyen, üretim kaynaklarıdır.
Dağda bağın var, yüreğinde dağın var. : Malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
Dağda gez belde gez, insafı elden bırakma. : Eşkıya dahi olsan insafı elden bırakma.
Daha iyisi can sağlığı. : Bulunabileceklerin en iyisi oldu.
Dalmasını bilmeyen ördek, kıçından dalar. : Ne yaptığını bilmeyen kişi işi tersinden yürütmeye kalkar.
Dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş. : Az da olsa sürekli gelir, ne denli çok da olsa, giderek tükenen hazırı yemekten daha iyidir sozlersitesi.com.
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı. : Yersiz ve saçma sözler karşısında söylenen bir söz.
Dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı. : Bu, büyük bir kayıp ancak eskiden yol açtığı rahatsızlık da sona erdi.
Damdan düşen damdan düşenin hâlinden (hâlini) bilir. : İyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar.
Damlaya damlaya göl olur. : Azar azar olagelen şeyler birikerek önemli bir niceliğe ulaşacağı için küçümsenmemelidir.
Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış. : Bilmediği şeyi bir bilene soran, en zor işlerin bile üstesinden gelir sormayan ise güçlükler içinde yuvarlanır gider.
Danışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmış. : Bilmediği şeyi bir bilene soran, en zor işlerin bile üstesinden gelir sormayan ise güçlükler içinde yuvarlanır gider.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. : Kötü gereçle iyi iş görülemez.
Davacın kadı olursa yardımcın allah olsun. : Seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.
Davacısı kadı olanın yardımcısı allah olsun. : Seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur. : Çağrılmadan bir yere giden kimse iyi bir ağırlanma beklememelidir.
Davetsiz yere kedilerle köpekler gider. : Bir yere çağrılmadan gitmek, kişiyi aşağılatan bir davranıştır.
Davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde. : Sorumluluk birinde olmasına karşın bir başkasının sözü geçiyor.
Davul dengi dengine diye çalar. : Evlenecek kimselerin birbirlerine denk olması gerekir.
Davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı. : Biz çalıştık, uğraştık, başkası yararlandı.