Fatih Sultan Mehmet Sözleri

Fatih Sultan Mehmet Sözleri Bu güzel sayfamızda sizler için Fatih Sultan Mehmet’e ait en güzel sözleri hazırldık. Sayfamızdaki Fatih Sultan Mehmet’in tarife geçen sözlerini facebook, twitter ve whatsapp ile paylaşabilirsiniz.

Fatih Sultan Mehmet Sözleri

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 1

Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim.

♥ Eğer kanım ile yükselecekse Hz. Muhammed‘in (sav) dini; durmayın kılıçlar doğrayın beni.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 2

Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz.

Evet, padişah benim. Ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz. Çünkü kendisi benim hocamdır.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 3

Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz.

Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 4

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.

♥ Allah bu milleti elli yıldan fazla rahata koymasın, alıştırmasın.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 5

Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım.

İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 6

Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım.

Baykuştan Korkumuz Yok! Biz Ki, Şahinler Sürüsü.

Fatih Sultan Mehmet Sozleri 7

Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir.

İstanbul’u niçin fethettiklerini sorduklarında önce o benim gönlümü fethettiği için.

Fatih-Sultan-Mehmet-Sözleri-7

Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim!

Baykuştan pervâmız yok, biz şahinler sürüsüyüz.

Şeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Şeyhim İzin Verseydi Zikir Yolunu Tercih Eder, Saltanatı Terk Ederdim.

Osmanlı Padişahi Fatih Sultan Mehmet Han Sözleri

Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, işte size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz.

Allah beni bu şehrin halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Makedonyalılar Taselyalılar ve Moralılar almışlardı. Biz bunların bizlere karşı kötü davranışlarının intikamını yıllar geçmesine rağmen torunlarından aldık.

Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul’un Taşlık mevkiinde kain ma’lümu’l-hudud olan 136 bab dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki.

Bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.

Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.

İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir.

Zaferin sırrı Hazreti Peygamber’in izini takip etmektir.

Kanımla yükselecekse, Hz. Muhammed’in dini, alın kılıçla doğrayın beni.

İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.

Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim.

Biz toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz.

Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.

Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!

Onlar boğazı zincirleyecek kadar zekiyse, biz de gemileri karadan yürütecek kadar deliyiz.

Savaş herkesle, barış ancak onurIu insanlarla yapılır.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek yaşattığınız yılanların, bir sonraki hedefi siz olursunuz.

İnsan Allah’ı tanıdığı kadar insandır.

İstanbul’da edindiğim yerleri, ecnebilere satanlar Allah’ın gazabına uğrasınlar.

Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir.

İmparatoruna söyle, benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz!

Hekimler bana neden kıydınız. ( Zehirlendiğini Öğrendiğinde)

Kayserlerin sarayına örümcekler ağlarını örmüşler, Efrasiyab’ın kuIelerinde bir baykuş ötüyor.

Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.

Kimsesiz bir kimse yok herkesin var kimsesi, Kimsesiz kaldım medet ey kimsesizler kimsesi.

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.

Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir.

Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım.

Ben dahi kabul ettim ki, Galatalıların ayinleri ve erkânları ne vechile olageldiyse, yine aynı üsIûpla devam etsin.

Ceneviz tüccarları serbestçe gezip ticaret yapabilirler. Yeniçeri ordusuna katılmak üzere, çocuklarını almayacağız. Dinimizi kabul etmeyenlere karşı asla cebir kullanmayacağız.

Din ile imanın akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir. Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen!

Ayrılıp gitmem mümkün değildir. Ya ben şehri alırım ya da şehir ölü yahut diri beni alır. Eğer imparator ayrılıp gitmek isterse kendisine Mora’yı bırakırım, dostluk antlaşması yaparım, oradaki karındaşına başka bir sancağı veririm. Ama şehire barışla girmezsem, www.sozlersitesi.comsavaşla girersem o zaman onu ve bütün soylu, ileri gelenleri ölümle cezalandırırım, geri kalan halkı köle olarak askerlerime dağıtırım. Bana ıssız da kalsa şehir yeter.

Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz!


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir