Müslümanların Doğru Bildiği Yanlış Sözler

Müslümanın Kaçınması Gereken Sözler sayfamzıda müslümanların kullanması uygun görülmeyen tüm sözleri bulabilir ve facebook, twitter, whatsapp üzerinden tüm sevdikleriniz ile ücretsiz bir şekilde paylaşabilirsiniz.

Müslümanın Kaçınması Gereken Sözler

Anladıysam Arap Olayım: Efendimizin, sallallahü aleyhi ve sellem, Arap olmasından dolayı Araplık üzerinde Efendimize, aleyhisselam, hakaret ettiler, kin kustular… Müşrikler bunu söyledi ama bizler de düşünmeden, taşınmadan nereye varacağını hesaba katmadan şuursuzca aldık ve söyledik…

Kara Fatma: Kara Fatma isminin çıkışıyla ilgili 2 rivayet vardır. Kara Fatma Milli Mücadele döneminde Kahraman Maraş’ta ülke düşman işgalindeyken kahramanca savaşarak düşmanları taarruza tutmuş onlara meydan okumuş bir kadın olduğu bilinmektedir. Yaptığı mücadeleden dolayı düşman askerleri tarafından “Kara Fatma” denildiği söylenmektedir. Diğer rivayet nur yüzlü hazreti Fatma radiyallahü anha ve giydiği elbiseye hakaret olsun diye bir böceğe “Kara Fatma” denmesidir. Maalesef bizler de aynısını demekten çekinmiyoruz. Onun yerine Yunancada “Blattaria” Türkçemizde ise “Hamam Böcekleri” ismini kullanabiliriz.

Kaka: Büyük komutan, büyük sahabe müşriklerin en çok nefret ettiği sahabelerden biri, Hazreti KAKA, (radıyallahu anh) izafeten; müşrikler çocuklarını lavaboya götürdüklerinde, çocuklarının yaptığına “KAKA” dediler. Bizler de hiç araştırmadan aynı kelimeyi ayna şey için kullandık. Hâlâ da kaka demeye devam ediyoruz…

Günah Keçisi: Müşrikler ayinlerinde günahlarını bir keçiye yükler arınmak ve temizlenmek için o keçiyi uçurumdan aşağı atarlardı. Tarihteki “Günah Keçisi” deyimi müşriklerden kalmıştır.

Ayyaş: Hz. Ayyaş bin Ebi Rabia Efendimizin(s.a.v.) sahabelerinden birinin ismidir. Türkçe’de her ne kadar farklı bir anlama gelse de “Ayyaş” kelimesi “Güzel bir hale sahip olan, dirlikli, müreffeh yaşayan, ekmekçi” anlamlarına gelmektedir.

Kara kedilere, köpeklere Arap! Arap!

Oysa hakiki Araplar beyaz, çok güzel insanlardı. İslâmiyet’i yaymak için dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Boşalan yerlere Afrika’dan gelen zencileri herkes Arap sandı.

“Ne Şam’ın Şekeri, Ne Arap’ın Yüzü”

Eski devirlerde şeker az bulunurdu ve pek kıymetliydi. İnsanların severek tükettikleri bir gıda maddesiydi. Araplar o kadar çok kötüymüşler ki “ne onların yüzünü görelim ne de sevdiğimiz şekeri yiyelim” manasında bu cümleyi söylediler, bize de söylettiler. Hâlâ da söylemeye devam ediyoruz.

Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü: Muhtemelen, Arapların bir işi yapmak için çok uğraştırdığı, ama çok zengin oldukları ve işin ucunda çok para olduğu için bütün zora koşmalara azimle katlanan, fakat bir daha Şam’ın aşırı güzel şekerleri için bile olsa Arapların yüzünü dahi görmek istemeyen birisi tarafından söylenen söz. “İşin ucunda güzel bir şey de olsa, ben yine de bu kadar zorluğa katlanmak istemem” manasına da gelebilir.

Sevgili Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sav. hatrına, Allah’ın rasulune hürmeten Araplara husumet gütmemeli, kötü davranmamalı, önyargılı yaklaşılmamalıdır.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir